Foto Galeri!

En dandik cep telefonlarının bile dokunmatik qwerty klavyelerinin olduğu bir dönemde ironik bir biçimde yazmak git gide azalan bir eylem olmaya başlıyor mu ne?

Kamuoyunu aylardır meşgul etmiş bir meseleyle ilgili yetkili kurum bir karar vermiş. Merakla haberin başlığının üzerine tıklıyorum. İki satır yazı ve altında haberin devamı “foto galeri” olarak verilmiş.

Yabancı gazeteleri görmüşlüğümden beri bizim gazetelerin rengarenkliğine kafa yormaktayımdır. Biz daha ileri teknolojiye mi sahibiz ki bizim gazetelerimiz daha hacimli ve renkli diye sorardım kendi kendime. Sonra o kağıdın ve mürekkebin babamın benzin alırken ödediği haraç düzeyindeki vergilerle ödendiğini öğrenecektim. Bu rantın kaynağı kesildiğinde rejimin nasıl tehlikeye gireceğine de birden çok kez tanıklık edecektim.

Ama şu bilgi çağının cebimize kadar girmesi bu işi hepten gözden kaçırılmayacak düzeye getirdi. Amerika’da çalışan bir elemanın “memlekette neler oluyor” görmek için hurriyet.com.tr, milliyet.com.tr ‘ye her girişinde iş arkadaşlarının “iş yerinde porno siteye mi giriyorsun aga” diye tepki veriyor olmalarını kendisinden okumuştum.

Ciddi haberler bile resimli galerilerle veriliyor. Ve dikkat ediyor musunuz, gündeme yön veren yazarlar yazılarıyla değil, hareketleriyle ya da TV programlarındaki tartışmalarıyla dikkat çekebiliyorlar. Bu memlekette Yılmaz Özdil diye bir yazar var, adamın ciddi bir okur kitlesi var ve bu adam resmen “yazmayarak” köşe yazarlığı yapıyor.  İnsanlar inandıkları şeyleri söyleyenleri okumaya razılar. O da çok olmamak kaydıyla. Uzun bir cümle ya da kalın bir paragraf gözleri korkutuyor olmalı.

Bilgisayar programları bile ne kadar değişiyor. Önce komut satırı, sonra metinli pop-up menü çubukları, sonra simgeli menü çubukları ve artık koca koca resimli menü çubukları, koca koca resimli sihirbaz pencereleri. Cep telefonlarında durum daha da dramatik. Koca koca simgelerle dolu geniş dokunmatik ekranlar. Okul öncesi çocuklar ya da zihinsel engelliler için hazırlanmışa benzeyen kullanıcı arayüzleri satış rekorları kırıyor. İnsanlar klavyelerden hoşlanmadıkları için dokunmatik tabletler çıkıyor. Binlerce yıl önce başladığımız yazı yazma serüveni bizi hayvanlardan çok ayırmıştı. Şimdi bu, dokunmak, çekmek ve sürükleyip bırakmak gibi eylemlere geri dönüyor.

İş yerinde yazılan mailler içler acısı. ÖSS’de 5 Türkçe neti yapabileceğinden kuşku duyuyorsun pek çok mesai arkadaşının.  Çoğunun da light köşe yazarlarını tercih etmesi bir tesadüf değil sanırım.

İşin korkunç yanları da var tabi. Ermeni  bir Türkiye vatandaşı yazarın yazılarındaki bir cümleyi anlayacak kadar Türkçe bilemeyen Türk Milliyetçileri el birliği verip o yazarı öldürdüler. Hrant Dink, Türkçe’sini anlamaktan aciz Türkler tarafından 5 sene önce, Türklüğü aşağıladığı için katledildi.  Türkçe yazıp, Türkçe yazılmışları okuyamamak Türklüğü aşağılamaz elbette.

Şekilci modernleşmemiz kılık kıyafet ve göstermelik kimlikleri kapsıyor ama okuma ve yazmadaki kaliteyi kapsamıyor besbelli. Zaten bizim modernleşmemiz yapılması zor hiçbir şeyi kapsamıyor nedense.

 

 

 

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.