İyi de abi, tüm bunlardan sana ne diyor arkadaşım.
Niye böyle dert ediyorsun ki bunları?
Adam haklı. Bilmem ne yapayım bilmem nesini deyip geçmek gerek.
Genelde benim de yaptığım bu zaten..
Bazen not edeyim şunları dediğim şeyler olduğunda buraya yazıyorum. Böyle böyle liste uzuyor…
Mesela şu kayyum atamaları çılgın bir olaydı. Arada geri dönmekte fayda var.
Şimdi bunu sağda solda eşe dosta anlatınca cemaatçi mi olduk?
Lan benim cemaatle falan ne işim olur? Ellerinden gelse, dümenleri bozulmamış olsa, bir kaşık suda boğacakları tipte adamlardan biriyim.
Yanlışa yanlış demenin inançla, dünya görüşüyle, bilmem neyin bilmem nesi olmakla alakası olmadığını yazmıyor muyum ben hep!
Hatta bunların, yanlışa yanlış demeye mani olduğunu iddia etmiyor muyum!
Hah, eğer tutarlıysam, şimdi bu haşhaşilere yapıldığında da zulüme zulüm demem gerekir.
Zaten bir memleketin ahalisinin “devlet” denen huysuz ejderhayı dizginlemesinin yegâne yolu, ocu bucu öcü bücü diye ayırmadan, kendisi gibi düşünmeyenlerin de hakkını devlete karşı savunabilmesi değil midir?
Bizimki gibi cemaatleşmiş toplumlardan bir cacık olmamasının başlangıç düzeyindeki arkadaşların bile anlayabileceği en açık sebebi bu değil midir?
Kayyumluk denen mekanizma, bir zamanların astığım astık çaldığım düdükçü paralellerine, vuruşunu oh olsun diyerek izleyeceğimiz bir tokat değildir.
Meşruiyetini bu memleketin, hepimizin namusu olan kanunlarından alan düzenbazlarının yaptığı bir yasal haydutluktur.
Bunun kim tarafından kime yapıldığı beni ilgilendirmiyor.
Bunun yapılabiliyor olması, yarınlara bırakacağımız bombok bir miras demektir..

Şu yazımda anlattığım sevinç çığlıkları atan tayfadan kaçının cebine bu işten ayda 79 bin TL net para giriyor?
Evet.. O yazının üstünden epey zaman geçti. Başka yerlere de kayyum atadılar. Kayyum denen adam sonuçta bir müfettiş, şirketin CEO’su değil. Ama kayyumlar 70 bin lira civarı net bir maaş alıyorlar. Kayyuma devredilen şirketin avukatı “bu kadar maaşın hukuki bir temeli yok, devlette en çok maaş alan 11bin alıyor, üstelik bu bir meslek değil” diye mahkemeye başvuruyor.
Mahkeme, kayyum maaşlarına 9 bin lira zam yapıyor.
Kayyumun biri, devraldıkları şirketlerden birine ait otelin kral dairesinde bedavadan kalıyor.
İtiraz edilince cevap verilmiyor.
Bu işin cemaati, kürdü, ermenisi, Anadolu çomarı, pembe götlü solcusu yok. Bunu yapan adamlar, herkese her şeyi yaparlar. Bunların öz kardeşi bile olsan bunlardan korkacaksın arkadaş. Bunu yadırgamayan arkadaşların ahlak anlayışlarını geçtim.. Sizin nasıl bir yaşam deneyiminiz var, buna alışan adamların yarın babasının oğlunu bile çıkarı için tanımayacağını kestiremeyecek kadar ot kafa mısınız? Oh ben Tayyipçiyim demekle, bu işin dışında olduğunuzu mu sanıyorsunuz?
Yarın işler tersine dönünce bu tiplerin birbirlerini nasıl yiyeceklerini göreceksiniz. Olan yine sana bana olacak. O zaman da buna başka isimler takmayalım. Ben kendi adıma önüme her verileni yemediğimi ispat etmek için bunları yazıyorum… Bak bu yazı da burada duracak…

Ha bu arada, şunu da not edelim: Yarın karşı bir dava ile, bu işlerin yanlışlığı karara bağlanırsa kayyumlara yapılan harcamaları devlet o şirketlere geri ödeyecek. Yani kimse kimseye cebinden bir şey vermiyor, kimse bedelini de cebinden vermeyecek. Devlet adına iş tutmanın konforu böyle işte… B