Etiket arşivi: Döviz kuru

Bize inanmayacakları günlerin hasretiyle…

Sabahın serinliğini değerlendirelim dedik ve kızımla dışarıda biraz bisikletle dolaştık. Sonra eve geldik. Karım kahvaltı hazırlıyordu ve Umay da acıkmıştı.
Televizyonu açtım. Artık bizim televizyon BabyTV’ye ayarlı. Bir zamanlar sabahları haber kanalı açar kahvaltımızı öyle yapardık. Şakasına söylemiyorum, artık BabyTV bana çok daha gerçekçi geliyor. Oradaki şarkıları seviyorum, karakterleri de gerçekçi buluyorum.

Bu arada aklıma geldi ve dolar kuruna baktım. 5,75 civarındaydı. Vay canına dedim. Dün akşam son gördüğümde 5,45 gibi bir yerlerdeydi. Bakalım bir zamanlar neredeyse her sabah izlediğimiz CNNTurk’teki Parametre programında kur hakkında ne konuşuyorlar diye düşündüm (gülmeyin, nedense öyle düşündüm) ve BabyTv’den CNN’e geçtim. Saçma sapan birkaç laftan sonra Ordu’da yağan yağmurdan falan bahsetmeye başladılar, hatta canlı yayına geçtiler. Sel olmuş…

Bu arada dolar 5,8 oldu. Ben mutfağa gidip kızımın yumurta tabağını getirdim. Dolar 5,9 oldu. Yine mutfağa gittim ve peynir-domates tabağını getirdim. Dolar 6 oldu. Karıma kızarttığı şeyleri çabuk kızartıp hemen gelmesini söyledim. Bir şeyler oluyor dedim. Dolar 6,10 oldu. Çaydanlığı alıp geldiğimde 6,20 olmuştu. Karım salona geldiğinde 6,30’u geçmişti. Tüm bu olaylar olurken Umay mama sandalyesindeydi ve bırakıldığı yerde sabırla bekleyen bir çocuk olmadığı için sofrayı hazırlamak için elimizi çabuk tutuyorduk. Ama biz kahvaltı tabaklarını masaya getirene kadar kur 5,75’ten 6,3’a fırladı.
Tüm bunlar olurken, kim olduğunu bilmediğim gözlüklü bir adam ekranda uzata uzata rehine rahip pazarlığında kat ettiğimiz mesafeyi, bizimkilerin kararlılığını, bugün açıklanacak ekonomik planın heyecanla beklendiğini falan anlatıp durdu. Arada kendine göre sağ üste bakıp duruyordu, sanırım kur ekranı oradaydı.

 

 

 

Bu adam kimdir necidir bilemem, eskiden çok izlerdim bu kanalları, gazeteci yorumcu tayfasını falan tanırdım da artık bu yeni camiayı pek bilmiyorum. Bir ekonomi programına yorumcu olarak çıkmışsın ve o sırada döviz kurları sadece 10-15dk içinde tarihi sıçramalar yapıyorlar ama sen ısrarla sanki merak eden varmış gibi rehine pazarlığı anlatıyorsun.. Hele bundan sonra, stüdyoda oturan sakallı bir adama söz verdiler ki o arkadaş daha bombaydı. Zaten kedi bakışlı sunucu kız sözü adama verirken adamın yüzünde “aha da sıçtık, bakalım ne konuşacağız” gibi bir ifade vardı. Ben olsam dedim karıma, stüdyoda sıranın bana gelmesini beklerken tuvalete gider ve böyle tarihi bir anda yalakalık yapmak niye bana patladı diye de isyan ederek kafamı lavaboya vurup kendimi ekrana çıkamayacak kadar yaralardım. Ben bu yayına çıkmazdım arkadaş.. Şu pozisyona gelip, ciddi olmaya çalışarak “kurdaki hareketlerin siyasi olduğunu herkes biliyor, ekonomiyle ilgisi yok” demezdim. Bu günlerin yarınları var.

Bu iş artık gerçekten absürt bir hal aldı. Bu insanları aşağılamak, onlarla alay etmek istemiyorum. Meslek ahlakı ile ilgili yorum yapmak da işin kolay kısmı bence. Belki bu insanları gerçekten tehdit ediyorlar. İnsanların çoluğu çocuğu var. Ben peşin hüküm vermek istemiyorum. Normalde böyle olmaz, olamaz..

Sonra fırtına devam ederken ve Umay yumurtasını çok nazlanmadan yerken BabyTV’ye geri döndük. Oradaki karakterlerin daha gerçekçi olduklarını söylemiştim, değil mi?

Bu arada ben altyazılarda başka bir bomba da görmüştüm. İnternete girince olay direkt suratıma çarptı zaten:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Seneler sonra, hayatın akışı bizi dünyanın normallerine geri döndürecek, buna inanıyorum. Umay’a bakınca buna inanmak istiyorum. O zaman laf açılıp da bir zaman böyle bir şey olmuştu, vaziyet böyle böyleyken adam çıkıp böyle demişti diye anlattığımda, gençlerin bana inanmayacaklarını,  kafayı yemiş bu bunak diyeceklerini düşünüp mutlu oluyorum. Bir gün şu olayları anlattığımızda hadi lan deli diyecekleri günler gelecek, buna inanıyorum..

Birleşmiş Mağazalar Derneği

Birleşmiş mağazalar derneği başkanı ağlıyor:
Döviz bazlı yapılan kontratlar son yıllardaki kur artışıyla beraber büyük sıkıntılara yol açmış.
Bu derin analiz karşısında bir durup düşündüm.

Kiracı niye döviz ile kira ödemeyi kabul eder? Ya da şöyle sorayım: Mal sahibi niye döviz ile kira talep eder?

Eğer kur zamana göre değişen bir şey olmayıp bir sabit katsayı olsaydı, mal sahibinin talep ettiği miktarı kur değeri ile çarpıp onun karşılığını kontrata yazarlardı, değil mi?

Sakın bu değişebilir bir şey olduğu için döviz ile kira kontratı yapılmış olmasın? Hatta, sakın kiracı bu işi bir risk olarak göze alıp, nominal değer üzerinden daha düşük bir ödeme karşılığı döviz ile ödemeyi kabul edip risk üzerinden fiyatlandırma yapmış olmasın? Ya da kiracı düz bir salaktır, esen rüzgarın gazına gelip ne pahasına olursa olsun bir AVM’de bir köşe tutup keriz kazıklayıp her türlü parasını çıkaracağını varsaymıştır. Olabilir..

Her durumda, şimdi kur yükseldi diye ağlamak niye birader?

Bu durumda kur yükselince kira bedelinin TL olarak artması, üç olasılıktan birinin (yüksek olasılıklı olanın) gerçekleşmesinden başka bir şey değil, değil mi?

Başkan, bir uzaylıların gelmediği kaldı, öngörmediğimiz her şey oldu diyor. Kur yükseldiği için dövizle kira ödeyen adamların gelirlerinin azalmasından şikayetçi olduktan sonra bunu söylemiş olması daha bir komik tabi. Allah Allah, yoksa biz Ortadoğu’da üç bir yanı savaş ve siyasi gerilimlerle çevrili bir ülke miyiz yoksa? Çok ilginç! Sen bir AVM’de insanlara temel ihtiyaçları olmayan bir şeyleri, popüler trendlerin ve türlü göz boyamaların itici gücüyle satmaya çalışacaksın ve bunun içinde bulunduğumuz coğrafya ve siyasi koşullardan er ya da geç olumsuz etkileneceğini öngörmeyeceksin.

Millet nasıl kazanırsa kazansın, nereden bulursa bulsun parayı, yeter ki bize gelsin biz de onları kekleyelim diye derin bir strateji kuracaksın. Senin bunu düşündüğünü anlayamayan büyük mütteahitlerin yaptığı AVM’lerden yer tutup onların kucağına oturacaksın. Sonra işler eninde sonunda patlayınca yetişin beni kurtarın diyeceksin.

Adam resmen “neyle uğraşırsan ona benzersin” önermesinin az buçuk konuşabilen bir kanıtı!