Hemen solumda denize bakan kocaman bir pencere var ve kar yağıyor.
Yeni yılda kar yağdığını en son gördüğümde sanırım 92’den 93’e giriyorduk.
O kış gerçekten de sert olmuştu.
Artık öyle üst üste karlar yağmıyor.
Saman kağıda basılmış Fen “yardımcı” kitabımdaki problemleri zevkle çözüyordum.
Şimdi 2015’ten 2016’ya giriyoruz. Yoğun bir iş gününden sonra eve geldim. Eşim çok güzel bir sofra hazırlamıştı.
Dışarıda kar yağıyor ve üzerimde bir t shirt’le bunu izliyorum. Bu sevimli bir yılbaşı gecesi.
Gece 31 Aralık gecesi olunca insan gelecek yılı düşünmeden edemiyor. Aslında bunun bir anlamı yok elbette..
2016’da neler olacağını bu gece belirlemiyor. Aslında 2016 sayısının bile pek bir anlamı yok..
Yeterince süredir bu dünyada yaşamışsanız, takvimdeki herhangi bir dönümün kutlanacak bir şey olmadığını bilirsiniz.
Hayatın bizim başa sardığımız metriklere göre işlemediğini bilirsiniz…
Ama insanlar umutlar ve hayallerle yaşarlar…
Bunun, o ana kadar yapabildikleriyle ve yaşadıklarıyla bir ilgisi yoktur…
İnsanlar umudu sever….
Ve takvimde en sağdaki hanenin değişmesi bir umuttur….
Ve onun değiştiği gecenin tuhaf bir heyecanı vardır…
Aslında ne 2016 dediğimiz şeyin ne de önümüzdeki 365 günün bu gece ile bir ilgisi yok.
Aptal olmayın.
Bunların hepsini eğer ölmeden devam etmeyi başarabilirseniz siz becereceksiniz.
Umut ettiğiniz her şey eğer siz yapabilirseniz olacak..
Güçlü olun ve deneyin…
Eğer siz gerçekten isterseniz ve cesaret ederseniz, hayat bir anda değişebilir.
Bunun için sikik bir takvimin sikik bir hanesinin değişmesini beklemeniz gerekmez…
Sizin gününüz sizin istediğiniz gün gelir…
Buna cesaret edin…
Gerçeklik, zaten sizin onu nasıl algıladığınıza bağlı bir değişkendir.
Gerçeklik sahnenin kendisi değildir. Gerçeklik, sizin dışınızda varolan ve sizin içinde anlamınızı bulduğunuz bir mutlaklık değildir. Gerçeklik, sizin kendinizdir…
Sizin repliği yorumlamanızdır..
Ben kendi adıma, bunu geçmişte birkaç kez yaptım…
Birkaç kez, gelen günlerin gidenleri arattığını gördüm.. Güzel insanlarla tanıştım. Güzel şeyler yaptım. Korkunç hatalar da yaptım. Zaman dediğiniz şey bunları birbirinden ayırmaya yarayan uyduruk bir kavramdı…
O yüzden takvimde artan sayıları kutlayacak kadar aptal değilim.
Ama solumda yağan kar, bu sessiz gece ve şu anki sebebi belli beklentilerim beni hâlâ yarın gelecek şeye ümitle baktırıyor..
2016 güzel bir yıl olabilir.
Bunu başarabiliriz. Bu kalbimizdeki kırıkları geçirmez. Ama hak ettiklerimizi de bize verebilir. Yine ağlayabiliriz. Yine gülebiliriz. Hayat çoğu zaman anlamsızdır. Ama güzel şeyler alabiliriz. Daha önce bunun için gerekli pek çok şeyi yaptık…
Güzel bir 2016 olmasını diliyorum…
2016
Bir Cevap Yazın