Privat Kafe Guatemala Grande ve Brazil filtre kahvelerini ofiste uzun bir süredir yoğun biçimde içtiğimiz kahveci ve işportacı.
Web sayfalarından sipariş verdiğinizde son kullanım tarihi yaklaşmış ürünler satarlar ama gidip dükkandan alırsanız ürünleri genellikle çok tazedir.
Kahve dışında “birbirinden çeşitli” şeyler de satıyorlar. Çin’den gelen konteyner’ları bulk mode’da alıp içinden çıkanları dükkanlarında ve web sayfalarında sattıklarını düşünüyorum.

Genel bir kural olarak, tanımadığınız kişilere hitap ederken, eğer çocuk değillerse “siz” dersiniz. Bu kahveci/tuhafiyeci arkadaşlar yarım kilo çekirdek kahve almak için sitesine giren adama “hey dostum, aradığın şey burada” tarzı bir laubalilikle hitap etmeyi tercih etmişler. 2000’li yılların başında gençlere hitap eden banka/gsm operatörü vb. hizmetlerinde bu dil kullanılarak bir tür “samimiyet” yaratılacağı düşünülmüştü. Bu arkadaşlar burada kalmış olabilirler. Ancak yukarıda görselini eklediğim “birbirinden çeşitli ürünler” tanımlaması henüz dilimize sokuşturulabilmiş bir saçmalık bile değil. Biz çeşitli tabiri ile bir kümeyi, muhtemelen belirsiz elemanları olan bir topluluğu niteleriz tekil bir kavramı değil. Bu yüzden şeyler birbirileriyle çeşitlilik rekabetine giremezler.
Daha vahim olan, bunun bizim dilimize has bir kural değil bir mantıksal zorunluluk olması sanırım. Böyle mantık hataları “ayrıntı” değildir. Bunlar insanların düşünme şekillerinin maskelenmemiş dışa vurumlarıdır. O yüzden “ne demek istediğini anlıyorsam sorun yok” diye düşünmemelisiniz. Yoksa hepimiz forward-error correction yapabiliyoruz.