Umay’a faydalı olduğunu düşündüğümüz için eve epey avokado alıyoruz. Adını insan taşağından alan bu meyvenin içinden çıkan ilginç çekirdek, suda bir müddet bekleyince altından sıçan kuyruğuna benzer bir kök çıkarıyor. Bunu, çekirdeğin üst tarafından çıkan bir sürgün takip ediyor. Ve elinizde iri yeşil yapraklı, şirin bir avokado fidesi oluyor.
Bu iş bizim merakımızı çekti. Meyvesi olur mu ümidi bir yana, yeşil iri yapraklarıyla güzel bir fide. Bir çok salon bitkisinden daha iç açıcı bir görüntüsü var.
Üstelik, çekirdekleri yeşertme prosedürü oldukça kolay:
İşe, 1,5 lt’lik pet şişeleri ortasından keserek başlıyoruz.
Sonra çekirdeğin gövdesine orta-üst tarafından 3 tane kürdan saplıyoruz.
Bunu içine su doldurduğumuz kafası kesilmiş pet şişeye üstten bırakıyoruz. Maksat çekirdeğin tamamının suya gömülmemesidir. Aslında sadece çekirdeğin kıçının suya değmesi yeterli sanırım ama ben su seviyesini daima biraz daha fazla tutuyorum çünkü bu arkadaşlar kaloriferin üstündeler ve su seviyesi çabuk düşüyor.
Çekirdek önce çatlıyor, sonra alttan üstten kök ve filiz çıkmaya başlıyor. Çekirdeğin canlanmasının belli bir süresi olduğunu sanmıyorum. Dormansi dedikleri şey bu mudur, bilemiyorum.
Birkaç yaprak çıkıp yapraklar iyice biçimleninceye kadar uyanmış çekirdeği suda bekletmeye devam ediyoruz. Aşağıda hala suda yaşayan, toprağa kavuşacağı zamanı bekleyen bir arkadaşı görüyorsunuz:




Saksıda bir süre, çiçek gibi büyüttüğüm avokadoları sonra açık havaya alıyorum. Burada açık hava koşullarında yaşamlarını sürdürüyorlar.




İki sene kadar saksıda yaşayan avokadolarımın bir kısmını toprağa ektim:


