Cumhuriyet

Açıkçası, neredeyse hiçbir zaman onlarla aynı fikirleri paylaşmadım. Hatta bu Kemalist-sol çizgi aklım bu işlere ermeye başladığından beri bana oldukça komik gelmiştir. Bu adamların dünya görüşünden süper mizah çıkar, ayrı konu. Havuz başına gelen Kemal Sunal’a “aa ne değişik adam” diyen Ayşen Gruda gibi düşünüyorum Kemalist-sol-sendikacı çizgi hakkında.
Tabi ki, onlar tehlikenin farkında mısınız derlerken biz liberalcilik oynuyorduk, bu da bizim unutulmaz bir aptallığımız olarak tarihe geçecek. Biz cemaate ılımlı İslam derken bu adamlar gerçekleri söylüyorlardı. Ha, berikiler önce bunlara saldırdıkları için böyle olmuştu belki ama Türk solunun bir kesimine madendeki kanarya diyecek de değilim bugünkü günde.
Düşünen ve bir duruşu olan insanlara her zaman muhtaç olduğumuzun da bir ispatıdır bu.. Rüzgar nereden eserse oraya dönüveren bir kitle aklının hakim olduğu bu diyarlarda azınlık her zaman daha değerlidir benim gözümde.
Ama şimdi bir sürü yazarlarının tutuklanması, bu adamların bir grup iktidar trolü tarafından (ardık medya demeyelim) terörist ilan edilmeleri gerçekten ağırıma gidiyor.
Bugün bir Cumhuriyet gazetesi aldım büfeden. Sonra yürürken düşündüm. Teker teker iktidar gibi düşünmeyenler susturulunca geriye ne kalacak? Geriye, fikirlerini paylaşmadığım insanların konuştukları, hoşuma gitmeyen şeyler söyledikleri, tartıştığımız, birbirimizle dalga geçtiğimiz o eski günlerden daha güzel bir yer kalmayacağını anlayabilecek kadar ayığım!
Kötü gün dostluğu tam da dünya görüşleri için geçerli bir kavram. Demokratik bir ülkede ben, Cumhuriyet okuyan biriyle tartışırım. Çünkü rakip düşüncelere sahibiz. Olması gerekenlere dair reçetelerimiz farklı. Ama kötü günde onlar dostlarımız olurlar. Çünkü modern sendika ağalığından, özelleştirmeden, kırsal-kent ayrımından, jakoben ilerlemecilikten daha ciddi sorunlar var demektir.
Siyasal İslamcı, yozlaşmış bir iktidar bu dünyadan o kadar uzak bir şeydir ki, biz bu dünyanın daha iyiye gitmesi için savunduğumuz ayrışmış görüşlerimizi bir kenara bırakıp birlik olabiliriz.
Zaten ucundan kenarından da olsa bu olabildiği için Gezi’den nefret etmediler mi?
Cumhuriyet gazetesi hep olacak. Ben onları hep eleştireceğim. Ama onların olmadıkları bir dünyayı asla kabul etmeyeceğim. Havuzun parası bir gün kesilebilir. Ama düşünen, merak eden, sorgulayan ve bir şeyler öneren insanlar hep olacak. Dostlarla geyik yaparken anlatacağız bu çılgın günleri. Taşak geçeceğiz en hınzır halimizle….

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.