Breaking Bad

Bizim kişisel tarihimizde önemli bir yer tutan Lost dizisini, 2015-16 kışında yeniden izleyip bitirdikten sonra onu bize unutturacak yeni bir şeyler izleyelim diye düşünmeye başladık eşimle…

Bu ruh hali ile, IMDB notunun da büyük etkisiyle Breaking Bad ‘e başladık. 5 sezon, kışın sonundan yaza kadar sürdü.

Eğer bu diziye IMDB’de 9.5 gibi bir not verilmiş olmasaydı belki bu yazıyı bile yazmaya gerek görmezdim. İşin suç ve şiddetle ilgili kısımları (anlatımda büyük yer tutmak zorunda) bence çok iyi çalışılmamış. Senaryo, en büyük kozu olan karakter dönüşümünden medet ummuş. Eh, hikayeyi ilginç kılan da gerçekten de burası. Yoksa biz, yüz milyonlarca dolar yıllık cirosu olan bir uyuşturucu patronunun tüm işlerini ihtiyar bir polis emeklisi ile halledebildiğine ikna olmak zorunda değildik.

Karakter dönüşümü işin en ilginç kısmı olabilir. Ama orada da izleyiciyle paylaşılmayan bir dönüşüm var. Ana karakterin soğukkanlı bir suç makinesine dönüşmesi, zamanında ortağı olan iki meslektaşının evlenip onu satması yüzündenmiş meğer. İnsanın 50 yaşından sonra böyle “çılgınca” bir karakter dönüşümü yaşaması, 5 sezon süren bir dizide, sadece motivasyon kaynağı ile açıklanabilir mi emin değilim. Öte yandan, White’ın başarıyla sıyrıldığı onca durum eminim pek çok Türk izleyiciye Kemal Sunal filmlerini hatırlatmıştır.

Mantık hataları konusuna hiç girmiyorum. Yazı, bu dizinin hak ettiği miktarın üzerinde bir hacme erişti bile. White’ın gücünü teknik bilgiden alan soğukkanlılığı ilk iki sezonda insana acaba dedirtmişken, sonrasında düzeltmesi bir Google araması kadar uzakta olan teknik hatalar yapılmış durulmuş. Zaten bu tür ayrıntılara da dizi ilerledikçe git gide daha az yer verilmiş. Bunların hepsini geçelim, White gibi bir karakterin o suç dünyasında bunca işi yapabilmesi onlarca kez “imkansız” şeylerin gerçekleşmesine bağlanmış. Bu kadar çok defa “imkansız” faktörü ile çıkış bulmuş bir hikayenin sonu da imkansızın imkansızı bir olayla verilmiş. Ama dizinin genel anlatımı fantastiklik değil, zaman zaman sinematografik şıklıklar içeren bir gerçekçilik üzerine kurulu. Eskiden izlediğimiz, adını hatırlamadığımız, ABD kırsalında kısıtlı bir süre içinde geçen suç hikayesi filmlerinden herhangi biri gibi hatırlayacağım bu diziyi.. Aşırı doz “imkansız” faktörü eklendiğini de hatırlayarak tabi…

 

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.