Fitne

Siyasetin kendisi zaten pis bir iş iken bu işin “profesyonellerinin” ağzından “fitne” lafını bir itham olarak duymak gerçekten komik bir durum.

Pavyonda kavga eden iki “profesyonelin” birbirlerine “orospu” diye bağırması gibi.

Beraber yola çıktığın insanların neredeyse hepsini saf dışı bırakacaksın, hain ilan edeceksin, göz hapsine alacaksın. Meydanı bir avuç kurmalı oyuncak gibi çalışan trole açacak, onların bağırtılarını yönlendirip “reis” olacaksın. 10 tane akıllı adamla her gün tartışıp, onları her gün ikna etmek için her gün yeniden ve yeniden liderliğe sıfırdan başlamak… Ya da 10 bin tane kurmalı oyuncak trolün mutlak itaatini kazanıp reis olmak… İkincisini seçmek o insanın kendisine duyduğu güvenin ölçüsüdür bana sorarsanız.

Siyaset yapıyorsan, hem de Türkiye gibi bir ülkede yapıyorsan, 50 milyon trolün de olsa, illa biri çıkıp “bu ne ki şimdi” diyecektir. İnsan çevresine şakşakçıları doldurunca, ona itaat etmeyen dünkü dostlarının teker teker etkisizleştirilmesine kimsenin ses etmeyeceğine ciddi ciddi inanmaya mı başlar, anlamıyorum ki?

Kafası birazcık çalışan insanların desteğini almayı bırak, onlarla diyalog kuracak bir düzeyde bile değilken, önlerine konan her şeye inanmaya hazır budala bir trol ordusuna “reis”lik etmeyi tercih etmişsin. Bunu art arda yaptığın tercihler, hukuksuz, teamülsüz işlerle kendin yapmışsın. Şimdi bu tereddütsüz biatı herkesten bekliyorsun, soru sorana fitneci diyorsun.

Bu, bizim standartlarımız için bile biraz aşırı değil mi?

Gündemimizin kalitesini, Türk usulü siyaset, Türk usulü yalakalık, Türk usulü yandaşlık standartları için bile hayret verici denebilecek seviyelere senin adamların düşürecek. Sonra senin kullanıp kenara attığın adamlar hakkında yorum yapıldığında bu fitne olacak…

Siyaset git gide daha az ilgimi çeker oldu. Birkaç sene evvel vallahi böyle değildi.. Artık, ne bileyim, 6 ay önce nerdeyse her iki kişiden birinin oyunu almış bir başbakanı çat diye görevden alıp yerine başka birini atayabilen birinin “yönetimini” izlemek bana bunun hakkında düşünmeye devam etme şevki vermiyor.

Bu memlekette zaten hangi mesleğin erbabı işini iyi yapıyor ki kamu yöneticileri (siyasetçi demek istemedim) düzgün adamlar olsun dediğinde zaten ardından söylenecek söz kalmıyor. Bizim kültürümüzde beşeri ve ekonomik ilişkiler birbirimizi aptal yerine koyma üzerine kurulu. Bilmem kaç milyon insan birinin başbakanlığına oy vermiş sonra en tepedeki onu çat diye azletmiş, şimdi o bilmem kaç milyon aptal yerine konmuş falan filan… Bunlar bence boş muhabbetler.

Söz etmeye bile değmez ayrıntılar bunlar. Hayatımız şekilciliğe takılı kaldığı için bunların biraz daha teamüle uygun olanlarıyla kendimizi avutuyorduk, artık zevahiri kurtarma kaygısı bile olmayan adamları görünce dünya değişti sanmayalım. Üç aşağı beş yukarı hep böyleydi…

Şimdi bizim Erdoğan’ın başına buyruk hareketlerine hayret etmemiz ne kadar abes ise, onun tayfasının, davadan adam tasfiye etme sürecine yorum yapanlara fitneci demesi de o kadar abes. Sanki ortak akılla, istişare içinde, yönü ve yolu belli bir yere gidiyorlarmış gibi, komik bir birlik havası yaratmalarına gerek yok. Buna bile gerek yok, öyle diyeyim…

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.