Protestan kültürü endüstriyel gelişime uygun değerler üretir, böylece o ülke kalkınır, sanayileşir, işlevsel toplumsal kurallar ve zenginlik olur.. Öyle mi? Bilemiyorum… Araştıracağız..
Ama yukarıdaki Mercedes reklam ilanı not edilmeye değer bir şey. BMW’nin 100. yaşını kadim rakibi işte böyle bir ilan ile kutlamış. 100 yıllık rekabet için ona teşekkür etmiş.
Aşağıda yazan yazı ise mükemmel: Google translate öde kelimesini dull olarak çevirdi. Yani, donuk, sıkıcı… “Önceki 30 sene biraz sıkıcıydı”
Gerçekten çok hoşuma giden bir reklam oldu bu: Biz 30 sene öncesinden beri vardık derken sizin rekabetinizin olmadığı bir dünya sıkıcıydı diyebilmek için sanırım gerçekten de o işin Mercedes’i olmak gerekiyor.
İkisi de Premium sınıfta araçlar üreten iki firmanın 100 seneyi devirmiş rekabeti…
Bizim için ne kadar anlaşılmaz bir şey… Ezeli rekabet deyince aklına 3 futbol kulübünün dünya futbolunun içinde davulcu osurması kadar esamisi okunmayan çekişmesi gelen insanlar için biraz büyük bir muhabbet bu, değil mi?
Bahsettiğimiz, 100 yıllık bir mühendislik rekabeti.. ABD’li bir yazarın, Harley Davidson kullanıcılarının BMW motosikletleri “asla bozulmayan, bir şekilde hep giden şeyler” olarak betimlemesini hatırlıyorum.
2016 yılında kendi arabasını üretme “popülizmiyle” şapşalların reyine yazılan politikacılardan bahsetmeden bu yazıyı bitirmemeliyim. Kendime elektrikli bir araba yapacağım sanırım… Bizimkiler “yerli” araba yapmadan bitiririm herhalde…