Orası yakın bir zaman önce bizim bir vilayetimizdi, oraya yine gireriz, cuma namazını Şam’da Emevi Camii’nde kılarız (artık hangi gün söylenmiş bu laf, araştıramadım). Oradaki kardeşlerimizi Esed zulmüne kurban etmeyiz vs…
Bunlar söylenerek başlanan bir süreçte, kaba tabirle, biz Suriye’ye giremedik ama Suriye bize girdi noktasına geldik.
Belirleyici bir askeri gücümüz olmadan, büyük devletçilik oynamanın işleri sadece daha da kötüleştireceğini yaşayarak öğrendik. Başka aktörler sizin bağırıp çağırarak yapmaya çalıştığınız şeyi askeri güçleriyle yapmaya başlayınca “onların bin km öteden gelip bu işlere karışmaya ne hakları var sorusunun ne kadar aptalca olduğunu bu soruları sora sora öğrendik.
Siyasal İslam’ın arkaik sol ideolojilerden çok daha ümitsiz bir şey olduğunu ülkemizin geleceğini (muhtemelen) harcayarak öğrendik.
Bunlar ve daha fazlası, kabul edin, artık yazmamızın bile abes kaçacağı aşikar gerçekler… Ama anlamadığım bir şey var: Bu iş ilk çıktığından beri istikrarlı bir biçimde söylüyorum: Kuzey Suriye’deki Kürtler mi yoksa IŞİD mi derseniz, ben bu ülkeye asıl tehdidin kesinlikle ama kesinlikle Kürtler olacağını söylerim. Artık PYD midir YPG midir hangi üç harfli karın ağrısıysa, onun PKK’dan çok ayrı olmayacağını görmek için “uzman” olmaya gerek yok.
Hal böyle apaçık ortadayken bizde geniş bir kesim hükumeti IŞİD’e destek olup PYD’ye düşmanlık etmekle suçluyor. Ta Kobani kuşatmasından beridir Suriye’deki her olayı oradaki Kürt isyancılar açısından okuyan, bunu norm olarak gören bir aydın kesimi var. Bunlar kürtleri çok mu seviyorlar? Güldürmeyin adamı. Sanırım Kürtler bile bu yoğun ilginin gerçekten onların geleceğini umursamaktan kaynaklanmadığının farkındadırlar. Mesele, ideoloji… Lanet olası ideoloji… Şu anda her şeyden çok nefret edilen siyasal İslamcı iktidar (ki bu gerçekte zaten kötü bir şey) sünni-selefi bir terör örgütünü destekleyerek “laik” Kürtleri harcamaktan çekinmiyor. Kürt-IŞİD ikilemi yokken bu adamlar Esad’cıydılar, hatırlarsanız. Şimdi Kürtler Esad’a göre daha masum bir taraf olduğu için taraftarlık daha cüretkarca yapılabiliyor.
Bizim devlet hata yapmadı mı? Yaptı. Geri zekalı işi siyasi yorumlara gerek yok: Bu coğrafyada güçlü olmamanız bile başlı başına bir hatadır ulan, ötesini konuşmaya gerek mi var.
Ama arkadaş, yok şimdi Kürtler+Rejimin eline geçti diye bombaladığımız bir hava alanı 2013’te IŞİD tarafından alınınca hiç bomba atmamışız gibi yorumları okuyunca ya sabır diyorum. Bizdeki bu saplantılı vatandaşlar Amerika’da yaşıyor olsalar daha bir iyot gibi açığa çıkarlardı, düşünsenize: Amerika düşman tanımını sürekli değiştiren ve bu tanım uyarınca da aksiyona geçmekten çekinmeyen bir ülke. Bizdeki gibi yüz yıllık ideolojilerle dost-düşman seçimi yapan tipler orada gerçekten çok zorlanırlardı.
Bu hükumetin hayatı yanlış. Teşkilatlanmasından, diplomatik önceliklerine, politika seçim esnekliğinden, entelektüel derinliğine kadar her şeyi ama her şeyiyle, bu işleri götürecek kapasiteden uzak! Ama PYD’yi düşman görmek, bunu Rusya ile kötü olduğumuz bir dönemde bile Amerika’ya karşı geri adım atmayarak savunmaya devam etmek doğru arkadaş! Bu kadar da aptal olmayın be..
Ha, savaş çıkacak mı? Bence zaten savaştayız. Cephe büyüyebilir. Pazarda turşu satmayı yasaklayan, kafa kesmeci IŞİD mi daha “kalıcı” bir düşman, sokaktaki bebesine kadar politize olmuş ayrılıkçı Kürtler mi, bunu bir düşünmek gerek. Bu iş artık akılcı hamlelerle çözülebilecek sınırı geçti. Esad gidince her şey güllük gülistanlık olmayacak. Modern silahlarla donanmış Suriye Kürtleri Birleşmiş Milletler barış gücüne asker vermeyecek… Çatışma kaçınılmazsa kayıp vermeye değecek bir şeyler yapmak gerekir. IŞİD’le mücadeleymiş. Siz salak mısınız??