Turkcell

Bir zamanların en büyük GSM operatörü.
Genel müdürü Amerika’da yüksek lisans yaparken fakültenin kantininde garsonluk yapmış bir meslektaşımızdı.
Sahibi ülkenin yerleşik en zenginlerinden biraz farklı bir adamdı. Arkadaşlarla, konuşma uzadığında birbirimize “Karamehmet’i zengin etmeyelim” derdik.
Bir zamanlar, bu adamların internet hızı, en azından benim yaşadığım yerlerde diğer olasılıklara göre epey iyi durumdaydı.
Bunların hepsi geçmişte kaldı tabi.
Yeni bitirdiğimiz senenin en çok abone kaybeden telefon şirketi oldular.
Yeni reklamları da hem kendilerini, hem memleketin iş dünyasını özetler nitelikte:

Reklamda, “iltimas” gören insanlar gösteriliyor. Maç bittiği halde uzatılan oynama hakkı, soğuduğu için bitmeden değiştirilen çay vs…
Oysa senelerdir bu ülkede yaşayınca, eğer geri zekalı falan değilseniz kaçınılmaz bir biçimde anlıyorsunuz: İltimas toplumu olmanın ağır bir bedeli vardır. Ömrünüz, size gösterilecek bir iltiması beklerken, başkalarına gösterilen 99 tanesi yüzünden haksızlığa uğramakla geçer. Siz istatistikleri alt üst eden inanılmaz bir istisnaysanız ve hayatınız mükemmelse sizi tebrik ederim, ben genel adına yazmaya devam edeceğim:

Benim anladığım, sadece ve tam olarak hakkınızı alsanız, başkasının önüne geçmeye çalışmasanız, hayat toplamda hepiniz için çok daha konforlu olurdu. Ama herkes bir istisna olduğuna inandığı için dolandırıcılar, rüşvetçiler, tanıdıklar üzerinden geçen boktan bir hayat yaşamak durumunda kalıyoruz.

Eh, reklamlara da yansıyor bu işte.

Oysa, diğer rakiplerinden daha pahalı tarifelere sahip bir operatörden beklenen size kıyak yapması değil, aldığı paranın hakkını tam vermesi olmalıydı. Bu blogda biraz eşelenseniz denk gelirsiniz, bu elemanların mobil sitesinde “kişisel verileri işleme izni” almak için kandırmaca bir onay sayfası var. Login olmak için uğraşırken adamlara “verilerinizi işleme izni” vermeniz an meselesi. Tarife oyunları ise ayrı bir yazı, blog, hatta bir kitap konusu olabilir.

Şahsen ben, senelerdir benimle en azından nicelik olarak aynı hizmeti alan başka operatör müşterilerinden daha fazla para vermekte olan bir kullanıcı olarak, hizmet aldığım operatörün “kıyak çekmek” üzerine kurulu reklamını ilk gördüğümde inceden bir küfür sallamadan edemedim.

Ben iltimas ya da kıyak beklemiyorum. Sadece verdiğimin karşılığını alayım yeter.
Herkes işini yapsın. Maç bitince halı saha boşaltılsın. Ama soyunma odası temiz olsun.
Çay bir kere satılınca ister soğusun ister fondip yapılsın yenisi istenmeden gelmesin. Ama bardaklar temiz olsun. Çayda dümen olmasın.
Ben kırmızıda durayım. Emniyet şeridine girmeyeyim. Ama hiç kimse girmesin. Yeşil yanınca da gideyim. Ve bu sistem hep çalışsın. Bana sana ona göre değişmesin. Sadece işini iyi yapanlar ve verdiğinin karşılığını bekleyenler olsun.
Anlıyor musunuz? Bütün gün bu memlekette yaşayınca karışık geliyor biraz değil mi?

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.