10 Ekim 2015’te, Ankara’da Barış Mitingi isimli bir gösteri esnasında iki canlı bomba kendini patlattı ve 100 kişi öldü. Patlamanın mağdurları sol örgüt, sendika ve Kürt muhalifler olunca fail de aynı gün devlet oldu tabi.. Sonra işi IŞİD’in yaptığı söylendi. Hükumet uzun süre IŞİD ismini telaffuz dahi edemedi. Kokteyl örgüt gibi saçma sapan laflar telaffuz edildi. Sonuçta, bildiğim kadarıyla fail IŞİD oldu, hatta daha önceki Suruç katliamıyla bu katliam arasında ilişki olduğu da söylendi.
Bunları benden daha iyi biliyorsunuzdur zaten. Benim bugün ilgimi çeken, iki canlı bombayı Ankara Garı önüne getiren taksicinin bugün haber olan ifadesi oldu. Teröristler 28 Lira tutan taksi ücretini 50 Lira olarak ödemişler. Sonrasını gözünüzde canlandırırsınız. Taksici para üstü olarak cebinden 20 Lira çıkarır ve bayramda 7 yaşındaki oğluna harçlık veriyormuş gibi bir edayla size uzatır. Sonra siz beklemeye başlarsınız. Taksici, “dokunulması günah” olan, vites kolunun oradaki bozuk para kutusuna yavaş yavaş elini uzatır. Mesafeler gitgide artar, zaman gitgide uzar, zaman esner, başka bir reference frame’e geçilir. Sonra taksici iki lirayı verir ama çocuğunu öldürmeye teşebbüs etmişsiniz gibi size bakar..
Teröristleri taşıyan taksici bu olayı anlatırken polise sormuş: Madem kendilerini patlatacaklardı niye 2 Lirayı beklediler???
Bu taksi şoförü, bir müşterinin niye iki lira para üstü beklediğini kendi kendine daha önce de sormuştur, emin olabilirsiniz. Ve yine emin olabilirsiniz ki hiçbir zaman bunun makul bir yanıtını bulamamıştır. Onun açısından, iki lira para üstü bekleyen adamın Türkiye tarihinin en büyük terör olayını gerçekleştirmiş olması ayırt edici olan değil.
Esas işim bu olmamasına rağmen sosyolojiye kafa yormayı seviyorum. Sorular sormayı ve gözlemler yaparak cevaplar aramayı seviyorum. Ama taksicinin bu sorusunun basit bir cevabı yok. Klasik bir Selim yanıtıyla devam edebilirim:
Taksicinin ifadesindeki, “Ankara’yı bilmediklerini anlayınca yolu uzattım” ifadesi, tohumun yeşerdiği topraklar hakkında bize bir fikir veriyor. Tabi önce tohumu, toprağı, iklimi, o tohumu ekip yetiştirenleri konuşmak lazım. Ama kesin olan bir şey var. Bir bitki, bir yerde kolayca yetişebiliyorsa bunun kesinlikle temel bir sebebi vardır.