Digiturk

Bir zamanlar, tek başıma yaşadığım bekar evime, eve gelip giden arkadaşlarla  maç izleyeceğiz diye Digiturk almıştım.

Şimdi tam süresini hatırlamıyorum, bir veya iki sezon kadar maç izledikten sonra aboneliğimi sonlandırdım. Ama Digiturk’ten kurtulmak öyle kolay olmadı.  Ayrılığı kabullenemeyen bir sevgili gibiymiş kendileri..

Beni senelerce rahatsız ettiler…
Senelerce… Yazarken çabucak yazılıveriyor… Senelerce…

Benden en az iki kez daha para talep ettiler. Yok benim smart kart iade edilmemiş vs.. İyi hatırlıyorum; tamam demiştim, istediğiniz parayı vereceğim (100 Euro istemişlerdi, hiç unutmam, yabancı para birimi ile ücret söylemeleri kafamda yer etmiş) ama beni bir daha aramayacaksınız, tamam mı…

Alay eder gibi, “sistem”lerine not ettiklerini söylemişlerdi. Ama elbette aramaya devam ettiler.. Hafızamı yokluyorum: 5 yıl kadar sonra, artık bambaşka bir yerde, bambaşka bir iş yaparken, bambaşka bir hayat yaşarken bile beni hâlâ arıyorlardı..

Ve tüm bunlar, benden alacakları ayda mesela 40-50 lira para için yapılıyordu…

Ne yaparsam yapayım kurtulamadığım, geçmişimden çıkıp her seferinde karşıma dikilen bir büyük felaketim gibiydiler…

Bir seferinde, yine borcum olduğunu söylediklerinde, ne borcu diye işin peşine düşünce “sizi sahtekarlar aramış, aman dikkatli olun” gibisinden açıklamalar bile yapmışlardı.

Bunlar, hizmet sektörünü minimum ürün maksimum pazarlama mantığı ile ayağa düşürmüş şark kurnazları. Sizin telefon numaralarınızı ve adres bilgilerinizi de satarlar, en basit sözleşme hileleriyle arada sizi yolarlar, fatura üstünden çevirebildiklerince dümen çevirirler, bir sorun yaşadığınızda kapıları duvardır ama normal zamanda sizi sürekli taciz edip dururlar, bunlara bulaşmak Vegas’ta evlenmek gibidir ama ayrılmak isterseniz kendinizi bir aşiret damadı olarak buluverirsiniz vs…

Senelerce çevremdeki herkese başımdan geçenleri anlattım. Manyak mısınız, TV seyretme belasına bu adamlara bulaşılır mı dedim.. Abonelik açarken kolay, çıkmanız yıllar sürer. Gece gündüz ararlar, gereksiz yere sinirleriniz bozulur dedim.  Bizim siktirboktan ligimizi izlemek için o kadar para verilir mi, böyle adamlarla uğraşılır mı dedim… Kendi çapımda insanları uyardım. Ki geçen zamanda benim çevremde bu tür şirketlere burun kıvıran, pazarlama tekniklerine hassiktir çeken, telefonda kendisini arayıp Bey ya da Hanım diye hitap eden herkese saygı göstermenin, hatta onları ciddiye bile almanın enayilik olduğunu anlayan insan sayısı hızla arttı.

Şimdi Digiturk bambaşka bir sebeple gündeme gelmiş bulunuyor. Yabancıya anlatır gibi anlatalım:  Zamanın parlak iş adamından TMSF’ye devredilmiş şirket pek de şeffaf olmayan bir satış süreciyle Katarlılara verildi. Şu sırada hükumet ve çevresine en muhalif gözüken bir dini cemaatin yayın organları oldukça uyduruk sebepler bahane edilerek bu şirketin sağladığı TV yayını listesinden çıkarıldı.

Yöntem esası belirler. Bence Digiturk, bulaştığınızda taranmanız zor olan, pazarlama adı altında çeşitli çirkeflikler yapmaktan çekinmeyen can sıkıcı bir şirket. Bu adamlar şimdi muhalif birkaç kanalı yayın listelerinden çıkardıkları için kötü olmuyorlar. Çıkarmasalar iyi de olmayacaklardı. Buradaki ölçü siyasi bir ölçü olmamalı.

Eğer Selim’in, Mehmet’in, Ahmet’in kişisel rahatsızlığı önemli değil, ben memleketin durumuna bakarım diyorsanız; bizim her ay bize para vermek şeklinde “abonemiz” olan insanları eninde sonunda sığır sürüsü, yolunacak kaz olarak görme mantığımızın vücut bulmuş ifadesinin aslında o çok önemsediğimiz siyasetin de ana yöntemi olduğuna uyanmanızı beklerim…

Memleketin pazarlama dünyası tuttuğunu kazıklama üzerine kuruluyken siyasetçilerinin ellerindeki gücü ahlaksızca kendi çıkarlarına kullanmalarına şaşmamalısınız. Bununla mücadele ediyormuş gibi gözüküp aslında o gücün bir kısmını ele geçirinceye kadar sürecek kavganıza bizi de karıştırmamalısınız.

Aşağıdaki görüntüye bir bakın.. Bu ekran görüntüsünü Ağustos 2016’da aldım.. Arkadaşlar bilmemne medya grubunun bizi satın alma süreci tamamlandı diye bilgilendirme maili atmışlar. Değerli üyemiz diye başlıyor.
Mailin kıyısında köşesinde bir yerde “üyelikten ayrıl” diye bir link gördüm, tıkladım. Niye ayrılmak istiyorsun ki formunu doldurduktan sonra aşağıdaki sayfa çıktı. Sanırım, bir iki zırtopoz komşunun gazına gelip Digiturk abonesi oluşumun 11. ya da 12. senesindeyiz.. Sonunda bu günü gördüm:

digiturk iletişim iptali

Digiturk kaydınız silinmiştir.

Digiturk” üzerine bir düşünce

  1. Geri bildirim: Digiturk Kumandası | Selim Pehlivan

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.