Adetim olmayan bir şekilde başlıyor, yazıya konu haberi tamamen alıntılıyorum:
Ferdi Tayfur ifadesinde, sanık Çetin Ö.’nün doktor olduğunu öğrenince sorgulamadan “evet” dediğini belirterek “Villaları satın almak için yanıma geldi ve ‘Çok sedef hastam var, bu hastalara deniz iyi gelir’ diyerek denize yakın olan villalarımı almak istedi. Hastalık konusunda hassasım, anlayış gösterdim. Senet karşılığı anlaştık. Ama paramı bir türlü alamadım. Doktor yalan söylemez, sahtekarlık yapmaz. Ancak dolandırıcıymış. Ben sanatçıyım. Sanatçı inanır, inandığı için sanatçı olur. Hani görüyoruz ya haberlerde, ‘Yeşilçam yıldızı şimdi ne halde, sokaklarda yatıyor’ diye, işte bunların hepsi dolandırıcılar yüzünden. Çünkü bizler kolay inanırız. Çünkü sanatçıyız. Yeşilçam yıldızlarının çoğu böyle dolandırılmıştır. Dolap Osman diyorduk biz, bu devirde çok Dolap Osman var. Dikkatli olun” dedi.
Ve kum torbasının karşısına geçip egzersize başlıyorum:
Sanatçı, bence, içinden çıktığı toplumun aynasıdır. Semt pazarında bile on çeşit sahtekarlığın yapıldığı bir memlekette sanatçı “inanan” adam oluyorsa, değil şatafat içinde yaşayacak, onar onar villa alacak, hayatta kalacak parayı bulamaması, mahvolması gerekirdi.
O zenginliği, hem de evrensel bir müzik kriteriyle “müzik türü” bile sayılması kuşkulu bir “şey”i icra ederek yapmışsan bence bu ülke standartlarında “uyanık” hatta sanat anlamında bir dolandırıcısın sen de. Millete yıllarca yaptığın şeyi müzik diye pazarlamışsın. Yıllarca anlamsız, sorgulanmayan, çözülmesi için çaba sarf edilmeyen budalaca bir eziklik üzerinden duygu sömürüsü yapmışsın.. Bu hayatın nasıl çalıştığını ve kendisinin ne olduğunu anlamamış alt tabaka mensuplarına sanatsal bir ağlama hizmeti vermişsin. Bunlar, en hafif tabiriyle popülist kasaba politikacılarının şarkıcı versiyonunun yapacağı şeyler olarak nitelendirilebilirler.. Sen bunları yaparken insanları kandırmış olmuyorsun…
Adamın biri, muhtemelen senin hak ederek kazanmadığını düşündüğü paranı senden çarpınca kandırılmış oluyorsun…
Bu kez sen garibanları kandırmamışsın, çakalın biri seni kandırmış… Buralarda işler böyledir. Güçlü olduğun sürece zalimsindir, biri sana senin senden güçsüzlere yaptığını yaptığı an mağdur olur, köpek gibi ağlamaya başlayıverirsin. Zaten senin sanatının kaynağı arabesk kültürü de özetle bu değil midir?
Bence bu kez sahici arabesk yapmışsın arkadaş… Rol yapmamışsın…