Haberi görünce gözlerime inanamadım.
Uzatmalı Başbakan Davutoğlu aynen şöyle demiş:
“Halka kibirle bakan hiç kimse bu kadro içinde yer alamaz. Bizim kurucu değerlerimizde lüks şatafat yoktur. Hayat standardını siyasete girerek değiştirmiş olanların aramızda yeri yoktur”
Tamam arkadaş.. Yaşadığım dönem boyunca gördüklerimden çıkardığım sonuç siyaset kurumuna kuşkuyla bakmama neden olmuştur. Siyaset demek yüzsüzlük demek, utanmazlık demektir.
Bunları tartışmaya bile gerek yok..
Ama benim gördüğüm yüzsüzlüklerin çoğunda siyasetçiler ortadaki apaçık gerçeği başka şeylerden bahsederek, “hedef saptırarak” gizlemeye çalışırlardı.
Davutoğlu öyle yapmamış. Cümlenin yükleminin tersi alındığında en muhalif muhabbette sırıtmayacak kadar sağlam bir eleştiriyi tam tersinden söylemekten çekinmemiş..
Bugün politikayla ilgilenmeyen insanlar bile bu adamların iktidardan bir gün uzaklaşmaktan bile neden bu kadar korktuklarını az çok biliyor. Konuştuğum, görüştüğüm, okuduğum neredeyse herkes, bu adamların açıklanması çok zor akçeli işler içinde olduklarını, bakanların tuhaf ilişkilerinden yerel yönetimlerde dönen dolaplara kadar her kademeden ve ölçekten pisliğin tam merkezinde olduklarını biliyor.
Çevresinde bu adamların torpili, açıktan para yedirmesi, fonlaması, kayırması ile köşeyi dönmüş biri olmayanınız kaldı mı?
Hâlâ nasıl oluyor da yukarıdaki cümleyi kurabiliyor Davutoğlu? Benim bildiğimi sandığım siyasette bile zor bu…
Sürekli öte taraftan bahsedip çocuk korkutan, ahlaktan, hikmetten, erdemden, ecdattan falan bahseden adamların bu taraftaki iki buçuk zenginlik için bu kadar şerefsizleşebilmesine inanamıyorum..
Hiç bir şey yokmuşçasına, olanın tam aksini konuşabilmelerine inanamıyorum…
İnanın bana buna inanamıyorum…
Demek ki bir şeye inanmak insanı her şeye inanabilir hale getirebiliyor…
İnsan denen varlığın bu kadar amaçsızlaşabileceğine inanamıyorum…

NOT:
Ben “inanamıyorum” ama siyaset zaten olmadığın gibi gözükme sanatından başka bir şey değil. Dün AKP’nin kongresi vardı. Tamamen Erdoğan’ın istediği isimlerden oluşan bir liste kabul edildi. Davutoğlu’na yakın, Gül’e yakın tek bir isim bile yok. Partinin kuruluşunda yer almış, ülkenin ekonomisini yönetmiş isimler yok. Bunların bir kaçı için Davutoğlu’nun ricacı olduğu ama reddedildiği konuşuluyor. Davutoğlu’nu politikaya sokan isim Gül… Tablo böyleyken Davutoğlu eline mikrofon alıp sahneye çıkıp tam 70 dakika konuşabiliyor. Bol bol kurucu değerler, hikmet, erdem, alçak gönüllülük diyebiliyor. Bu durumu gördükten sonra, bu yazıyı yazmama sebep olan olayı ilk gördüğümde aşırı tepki verdiğimi düşünmedim değil..