Asker Esnaf

Esnaf ne demek, bu ülkede biraz bulunmuş herkes bilir.

Esnaflık bir zihniyettir. Mahalle dükkanlarında adam kazıklamak için bekleşip durmaktan daha fazlasıdır. Bunu bir sıfat olarak kullandığınızda da  genellikle bir aşağılama ima eder esnaflık.  Mesela “köşeci esnafı” dediğimizde, bir aydının vasıflarından hiçbirisine sahip olmadığı halde, bu ülkeye has bildik sebeplerle günlük bir gazetede köşe yazısı yazan adam ya da kadınlar kastedilir. Veya üniversite esnafı dendiğinde, zengin ama talepkar olmayan ailelerin çocuklarına niteliksiz eğitim vermek için kafeteryası düzgün bir dükkan açmış adamlar anlaşılabilir. Ya da sağlıkçı esnafı dediğimizde, suratınıza bakmadan tahlil, görüntüleme, ameliyat ve bilimum para gerektiren şeye karar verebilen sahte doktorlar aklınıza gelmelidir. Sadece “esnaf abi bunlar” dediğimizde, mühendisliğin M ‘sinin ilk ayağını bile bilmeyip, mal alıp satan, sağa sola katalog bırakan, elde hesap makinesi iskonto hesaplayan satış mühendisleri (bu tamlama çelişkinin hasıdır) demek istemişizdir özetle biz… Genelde “teknik konuşma, anlamaz” demenin bir başka şeklidir camiada…

Esnaflık kurumsallığın zıddıdır. Müdür bu, gel buna konuş demektir. Bunun garantisi benim demektir. Sen şimdi kurcalama fazla, al git, bir şey olursa ben hep buradayım demektir. İlk kez gördüğü adama sana şu kadara olur demektir. İşine geldi mi kurnaz, işine geldi mi geri zekalı olabilmektir. Yolunda giden adama/kadına laf atıp, gel bak sana bir şey satayım diye engel olmaktan utanmamaktır. Hep gördüğü şeyden biraz farklısı ona sorulunca, ya da görünce olmaz demektir, ahkam kesmektir, kendi işini bile bilemediği ayyuka çıkınca da çirkefleşmektir.

Kazık atmanın ekmek parası adıyla meşrulaşmasıdır, kutsallaşmasıdır. Kazık atmak uğruna yeri geldiğinde zarar etmeyi göze almaktır esnaflık..

Tüm bu olumsuz hasletlere rağmen senin parana talip olabilmek, ama kendini buna layık kılmak için çabalayamamaktır.  Varlığının gereksizliği sorgulandığında da “ama ben bu mahallenin sahibiyim”, “insanlara yardım ederim”, “ben bu ülkenin kültüründe varım”, “sıcak kanlı insanların ekonomisinin bir parçasıyım” gibi aptalca argümanlarla kendini savunmaktır.

Sevgili dostlar. Ekonomik faaliyetler kar için yapılır. Bu işe mahalle romantizmi içinde bir “biz” sıcaklığı katmaya kalkışmak sadece ve sadece sizi kazıklamak, niteliksizliği tartışma dışına taşımak, “bu düzen böyle gitsin” demek için kullanılan bir manevradır. Parası olan biri, onu helal yoldan kazanmış biri, beklentileri de makul düzeyde olan biri, hiç bir ekonomik yapıya, hiçbir sosyal sınıfa, hiçbir bayrağın altında olmaya, hiçbir ırka ya da dine ait olmaya muhtaç değil. Emeğiniz karşılığı kazandığınız paranızı dünyanın her yerinde harcarsınız. Söz konusu olan gıda, benzin, elektronik eşya, otomobil ya da sağlık hizmeti olduğunda, harcamanızın karşılığını bizimki gibi bir ülkede alacağınızdan daha etkin bir biçimde alacağınız bir dünya ülke de vardır ayrıca.. Bunun dışında size “biz” diye dayatılan her şey emeğinizi, hak ettiğiniz konforu ve huzuru sizden çalmak için uydurulmuş bir masaldır. Ucunda para olan, alışveriş olan bir şey için yerelliği savunmak hiç akıllıca değildir.

Şu memlekete bir ton faydaları olsa ama tek bir kusurları olsa bile (vergilendirmeden kaçmaları mesela) esnaflık savunulamaz.

Küçük ekonomik yapılar daima verimsizdirler ve denetlenmeleri güçtür. Bir ülke küresel şirketler ve herkesçe bilinen markalar sayesinde kalkınır. Ve ancak bir ülke kalkındığında sokakta adalet olur, düzen olur, refah olur. Kendisine faydası olmayan iki şapşalın bir mahallenin köşe başlarında oturmasıyla ise ancak aklı başında kimsenin dönüp bakmayacağı bir yerli dizinin seti olur..

Bu ülkede petrol ürünlerinin üstündeki vergi yükü aslında bir çeşit küçük esnaf vergilendirme sistemidir. Bu ülkede trafik ve park yeri sorununun temelinde hiçbir katma değer üretmeyen ama uzayda kapladıkları yer itibariyle başımıza dert olan “esnaf” tayfası bulunmaktadır.

Buradan memleketin sorunlarını çat diye çözecek bir anahtar fikirle çıkıp dağılacak evlerimize gidecek değiliz. Küçük hayatlarımız için işe yarar gözlemler paylaşıyoruz sadece.  Söz gelimi, size samimiyetle şunu öneririm: Bu ülkenin herhangi bir şehrinde araç kullanıyorsanız, yerel ticari araçlarda azami itina ile yaklaşın ve onlardan hususiyetle kaçının. Bir öneri bu sadece. Eğer halen gözlemlemediyseniz, yerel esnafların ticari araçlarını ve kiralık şirket araçlarını bir gözlemleyin bakalım.

Esnaf çevreye zarar veren adamdır. Bireysel olarak “siz” yapsanız başınızı derde sokacak şeylerin mesleki faaliyet olarak onlar tarafından yapılmasına her gün göz yumulmasının bahanesidir esnaflık.

Ben elime mikrofonu alsam, arkada aptalca bir müzik çalarken sokağın ortasında salak salak bağırıp gelene geçene sataşsam..

Ben arabamı yolun ortasında bırakıp trafiği resmen iptal etsem. Geçmek için yol isteyene hakaret edip dövmeye kalkışsam.

Ben kaldırımın ortasına eşyalarımı yığsam, hatta oraya bir masa atıp misafirlerimi oturtsam,  üzerine gelen arabalardan kaçıp kaldırıma çıkanları taciz etsem…

Bunlar kabul edilemez şeyler olur. Ama ben bir dükkan açıp bunların hepsini ve çok fazlasını orada yaparım. Sıkışınca da ekmek parası derim olur biter…

Erdoğan “esnaf yeri geldiğinde askerdir, polistir, hakimdir” gibi konuşunca epey bir patırtı oldu. Galiba taksi şoförlerini de aynı mealde anmış. Ya bırakın, unutun şimdiye dek yazdığım tüm bu şeyleri, buna gülün yeter…  Tayyip yerli dizi romantizmi içinde bir mahalle kavramını anlatıyor deyip geçmek belki de en doğrusu. Ama benim de bu esnaf denen sınıfla ilgili zaman içinde edinilmiş çok sayıda kişisel gözleme dayalı bir görüşüm var.

Tayyip belki bir kültürel romantizm öğesi olarak esnaftan söz etti ama ben bir ekonomik yapı taşı olarak düşündüm çoğu zaman “esnaf” kesimini. Bizde esnaflık al satçılıktır. Genelde bir fabrikada ya da devlet kuruluşunda iş bulamamış insanların işidir esnaflık. O yüzden beceri bakımından toplumun oldukça alt bir kesimini oluşturur esnaflar. Doğrudan al-sat yapanı ise zaten hiçbir katma değer üretmeyen gizli bir işsizler ordusudur.  Zaten bir mahalleyi sahiplenme gibi bir role bürünmeleri (kurgusal bile olsa) buna işaret eder: Adamların yapacak işleri yoktur, ilgilenecek bir şeyler lazımdır onlara.

Bu olayı sanayi sitelerinde dana net görürsünüz. Lokantacısı, parça satıcısı hep sokaktadır. Bir kez selam vermeye gör, ikinciye başına damlar. Sokakta salak salak muhabbetler ederler, birbirlerine orta okul çocuğu düzeyinde şakalar yaparlar. İlk fırsatta memleketi kurtarmaya hazırdırlar, maşallah her bir şeyden anlarlar ama kendi işleri hakkında konuşmayı her nedense pek sevmezler. Kendilerine benzer işler yapanlar dünyada neler yapıyor acaba diye bir şeyi ise hiç sorgulamamışlardır bile.  Ama sanayi sitelerinde nadiren de olsa mesela fason parça üreten adamlar vardır. Onların yüzlerini bile görmezsiniz. İşlerine odaklanmış adamlardır onlar. Bir tek onları severim. Dünyaya öğrendikleri, yapabildikleri işin penceresinden bakmayı öğrenmişlerdir bir kısmı.

Bizim Cumhurbaşkanı’nın inatla inşaat sektörünü savunması gibi esnafı da kendine asker yazması çok mantıklı. Cumhurbaşkanı bir gösteri adamı. Ve bu ülkenin kendi işine değil, başkasının ne yaptığına odaklı kitleleri için ideal bir gösteri malzemesi üretebiliyor. Bu memlekette Facebook niçin bu kadar yaygınsa Erdoğan da o yüzden bu kadar çok seviliyor. Ve esnaflar da bu beğeninin oldukça verimli bir tarlası onun için. Esnaflar bu gösterinin gönüllü askerleri olacaklardır. Ancak bu orduyla gireceğimiz savaş bizi dünyanın güçlü ekonomilerinden biri yapamayacaktır maalesef. Benim anlatacaklarım burada biter. Ben kimin kimi sevdiğiyle ilgili değilim. Demokrasinin hepi topu bu demek olduğunu çoktan anladım. Bunu küçümsemiyorum çünkü en başta buna hiç büyük anlamlar da yüklememiştim. Asker bu, ordu bu, komutan bu, savaş da bu işte… Beklentileri yüksek tutmanın bir alemi yok…

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.