İşinizin değerini bilin

Yemek yerken masam kirlenmesin diye büyük bir toptancı marketinin reklam kataloğundan sayfa koparıp kendime bir örtü yaptım. Yemeğimi yerken gözüm kaçınılmaz olarak sayfalara takıldı, süslü çam ağaçları var kopardığım sayfanın üstünde. Ve de şöyle bir şey yazıyor:

Çam Ağacı Nasıl Kurulur?

Çok ilginç bir hikaye olmalıydı, okumaya başladım.

Yeni yılda sevdiklerimizle bir araya gelir ve bu anı paylaşmak isteriz. Yılbaşı gecesine hazırlanırken günler öncesinden uygulanan ritüellerden biri de Yılbaşı Ağacı süslemektir.

“paylaşmak”, “ritüel”, “uygulamak”…

Sosyal medyayla beraber “Paylaş” emri olur olmaz her yerde verilmeye başlandı. Discovery Channel’da adamın biri her reklam arasında “Gelin, vahşi yaşamı birlikte paylaşalım” diye bağırıyor. Avladığı ceylanın etinden mi verecek anlamış değilim.

Şu toptancı marketi kataloğu basbayağı yılbaşı hazırlıkları için yapılacak alışverişlere ayrılmış. Süsler, plastik ağaçlar falan satıyorlar. Eğer sadece ürün görselleri (böyle bir tabir de var, bunlar genelde gerçekte alacağınız şeyden farklı olma hakkına sahiptirler) ve yanında da fiyatlar olsa bu katalog “etik” olarak yanlış gözükmezdi bana. Ama adamlar işin geyiğini de yapıyorlar.. Ve burada iş trajikomik bir hal alıyor. Size plastik parçaları satmak istiyoruz, bizi geyiğe zorlamayın yazsalar, dürüst olsalar müşteri mi kaybederler sizce? Böyle şeyleri evine kuranlara bakınca benim cevabım hayır.

Şimdi bir an için bunu yazmak zorunda kalmış olan elemanın halini bir düşünün. Alışveriş merkezlerinde çocukların ilgisini çekmek için palyaçoluk yapan insanlardan çok daha tuhaf bir durumdalar. Ve eminim, bunu para için yapıyorlar. O şirket onların olsa hiçbiri böyle saçma şeyler yazmazlardı. Diyeceğim o ki, işinizin kıymetini bilin. Plastik ağaçların kerametlerini ilkokul kompozisyonu seviyesinde yazarak para kazanmıyorsunuz diye şükredin!

Yılbaşı geyiğinin ne kadar pespaye bir kültür öğesi olduğu konusunda bir delil olarak kayıtlara geçsin diye bu alıntıyı yaptım. Bütün kültür “öğe”lerinin mantıksız, komik veya aptalca yanları vardır. Onları makul kılan genellikle onların bizim kültürümüzün öğeleri olmalarıdır. Bu, anlaşılır bir şeydir. Ama bizimle alakası olmayan bir kültürün, alakalı olsa bile muhtemelen mantıksız, komik ve aptalca bulacağımız bir öğesinin bir norm gibi dayatılmaya çalışılması, üstelik bunun 29,90 TL için yapılıyormuş gibi bir görüntüsünün olması karşısında en azından bir öğle arası bloglaması yapma hakkım doğmuştu sanırım.

 

 

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.