Çalışırken bunaldım ve nasıl olduysa oldu milliyet.com.tr’ye girdim. Haberin birinde aynen şöyle yazıyordu:
İçki üretimi konusunda faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşunun yetkilisi, tebliğ ile ilgili Milliyet’e şunları anlattı:
Bir ilke imza attık. Vur deyince öldüren bir bürokrat zihniyeti var. Dünyanın hiçbir yerinde alkolle tütün bir tutulmuyor. Bu başka hassasiyetlerle ilgili. bla bla bla….
Haberin altına yorum yazmak istedim. Şu yetkilinin adı niye gizliydi ve Allah aşkına, bu nasıl bir sivil toplum kuruluşuydu? Ama yorum yazamadım. Çünkü bu sitede geçerli bir üyeliğiniz olmadan haberlerin altına yorum yazamıyorsunuz.
Oysa, isim vermeden demeç verebiliyor hatta haber olabiliyorsunuz. Ama o habere yorum yazamıyorsunuz…
İçki tüketimini azaltmak için alınan önlemler birilerinde hatalı bir biçimde yaşam tarzımıza karışılıyor hassasiyeti uyandırıyor olabilir. Birilerinin bu hassasiyet üzerinden operasyonlar yapmasını da artık anlayabiliyorum. Ama iki lafından biri çağdaşlık-modernlik olan insanlar böyle budalaca şeylerle de gaza getirilememeli be kardeşim.
Hassasiyetlerinin hiçbirini paylaşmıyor olmamla beraber bu insanların Yılmaz Özdil-Bekir Coşkun seviyesinin üzerine çıkamamasını ve yukarıda alıntıladığım gibi çakma haberlerin “müşterisi” olmasını bu memlekette yaşayan sade bir vatandaş olarak bir aşağılama olarak görüyorum. Bu kadar kelek bir yerde yaşıyoruz yani deyip şaşırıyorum..
Bir de.. “Dünyanın hiçbir yerinde böyle bişey yok” diye atan tiplere hastayım. Anladık militanlık yapacaksınız da, insan biraz geliştirir kendini. Ne biliyosun dünyanın her bir yerini ki ya, Karl Popper’ı da mı duymadın?