Eğer bir devre kartındaki pasta artıklarını temizliyorsanız alkol güzel bir şey. Ama eğer onu içmeyi tercih ediyorsanız alkol kesinlikle berbat bir şey. Topluma zarar veriyor ve onu verimsizleştiriyor. Üstelik ciddi sağlık sorunlarına da neden oluyor. Bize değer katmıyor, bizim zamanımızı, üretkenliğimizi ve sağlığımızı çalıyor.

Kısıtlanması, fiyatının artması, ona erişimin zorlaşması, reklamının yasaklanması, ambalajlarının üstüne uyarılar konması akıllıca düzenlemeler. Eğer yapılanlar doğru şeylerse ve işimize yarayacaklarsa onların ardında yatan niyetlere kafa yormayı bırakalım ve sınırlı mental kaynaklarımızı yapılanların nesnel değerlendirmesine kullanalım. Şimdi hemen başlayalım, basit sorular soralım ve basit yanıtlar verelim:

Alkol sağlığa zararlı mıdır?

Evet hem de çok zararlıdır. Az bile tüketiyor olsanız metabolizmanızı yavaşlatmış olursunuz. Ayrıca alkolün kalorisi yüksektir, bunun da iyi bir şey olmadığını sezgilerinizle bulabilirsiniz.

Alkol trafikte tehlike yaratır mı?

Kesinlikle yaratır. Alkollü araç kullanmak ölümcül hatalar yapma olasılığınızı kat ve kat artırır. Alkollüyken kullanılmasın demek de işlevsel bir önerme olmaz. Birinin alkollüyken alkollü araç kullanma olasılığı alkollü değilken alkollü araç kullanma olasılığından daha fazladır. Bunu anlamış olmalısınız..

Alkol iş gücü kaybına neden olur mu?

İşe gitmemelerin önemli bir miktarı alkolle ilintilidir. Bir zamanlar benim de aralarında bulunduğum “gidip de pek bir iş görememe” durumunu hesaba katarsanız korkunç bir verim ve zaman kaybı olduğuna şüphe yoktur. Sadece iş zamanına sarkmayı düşünmek eksik olur. Boş zamanlarda alkol almak da kötüdür: Dinlenmek, spor yapmak veya kitap okumak yerine alkol almak, verimliliğe olumsuz etki yapar.

Alkolün toplumsal zararları var mıdır?

Aile içi şiddet, komşu kavgaları, cinsel suçlar ve çocuk istismarının önemli bir kısmı alkolle ilintilidir. Toplumun oldukça büyük bir kesimi için geçerli olan bir kural; alkollü bireyin ayık bireyden daha zararlı olduğudur.

İçkili lokanta şart mıdır?

Evde yapılmayan yemek mevzuunda memleketimiz çok çok geri bir memlekettir. Gıdaların denetimi, sağlık durumu, miktarı gibi konular henüz başlı başına birer sorunken yanında içilecek şeyleri tartışmak fazlasıyla lükstür. Lokantalar önce belli bir temizlik, hijyen ve servis kalitesi standardına gelmeli. Alkollü lokantayı savunmanın bu gelişime bir katkısı hiç yok.

İçkiye kolay erişim özgürlük müdür? 

Temiz suya, temiz tuvalete, temiz gıdaya, yeşile, yurt dışına, kaliteli sağlık hizmetine ve devlet kurumlarında bireysel muhataba erişim bence özgürlükler kapsamına daha net giren konular. İçki denen şeye erişim zaten hep kolaydır ve kolay olacaktır (İran ve Suudi Arabistan örneklerini belki bir ara anlatırım). Kafayı buna takmamak gerekir.

İçkinin pahalı olması özgürlük kısıtlaması mıdır?

Benzinin neredeyse 5 TL olduğu bir memlekette bunu tartışma konusu yapmak olsa olsa muhakeme kapasitesi yetersizliği olarak değerlendirilebilir. 100km’de 34TL yakıyorsam bir kafa bulmak için 25TL’ye pahalı dememem gerekir. Mantık olarak…

Alkol satılan büfe bulamazsak ölür müyüz?

Alışverişinin neredeyse tamamını büyük marketlerden yapan biri olarak benim için bir şey değişmeyecek. Eğer bu muhabbet kahraman mahalle bakkalı zincir markete karşı geyiğine dönerse zaten söyleyecek küfürsüz lafım kalmıyor.