Bir sabah, saat 7 sıraları olmalı, feribotun büfesinden bir büyük bardak ayran aldım. Kasadaki çocuk “abi sabah sabah nasıl ayran içiyorsun dedi”.

Sen gece bir şişe viskiyi içip ertesi gün erkenden işe gittin mi hiç diye sordum.

Çocuk hayır dedi.

Ben de bir gün öyle bir şey yaparsan yolda ayran iç dedim.

Ben bu haltı çok işledim… Ayranın kıymetini bilirim. Gerçi, kefiri keşfettim edeli onu biraz ikinci plana itmişimdir ama tuzlu bir süt içeceği olarak ayran her zaman tam bana göredir.

İrlandalının İskoçun viskisine nasıl hayransam memleketimin ayranına da öyle hayranımdır.

Bir zamanlar Üsküdar sahilinde şarap içerekten laikçilik oynayan, içki içmeyi medenilik göstergesi içmemeyi de gericilik sayan insanlar vardı. Sahi ya, ne oldu onlar?

Almanya’da bize göre erken bir saatten sonra içki satmadıklarını gördüm ama beni esas şaşırtan bu yasağın Rusya’da da olduğunu öğrenmem oldu. Bizde böyle bir şeyin gündeme geldiğini düşünsenize… Şu bizim Facebook aktivistleri neler yaparlardı acaba?

İçki kötü bir şeydir. Bunun kimsenin dünya görüşüyle bir alakası yok. Kötü kötüdür. Toplumun kötü alışkanlıklara karşı korunmasını sağlamak için düzenlemeler yapmak da devletin görevidir.

İçkiyi çağdaşlık, laiklik, Atatürkçülük falan adına savunup, uyuz olduğunuz “diktatör” ona milli içkimiz dedi diye ayranı kötülemeyin. Rakıya güzellemeler yapmak aslında onun kafasını methetmek değil mi, birbirimizi aldatmayalım. Bu durumda ondan biraz daha kimyasal şeyleri savunmakla bunun arasında pek narkotik bir fark kalmıyor.

Konunun Atatürk’le alakasına gelince (ki bu alakayı ben uydurmuyorum)… Atatürk bir bakıma alkolikti, zaten buna bağlı bir rahatsızlık yüzünden de öldü. Kafası güzelken verdiği anlık kararlar ve onların sonuçları ise kalın bir kitap olabilir.

Eğer çok içki içen biri olmasam ne içen birini ne de bir içkiyi bu kadar rahat kötülemezdim. Ama bu hakkı kendimde görüyorum. Ve daha az alkol tüketen bir toplumun daha sağlıklı, güvenli ve üretken olacağını adım gibi biliyorum.

Öte yandan ayran süper bir şeydir ve yoğurdu biz bulduğumuza göre onun sulandırılmış şekline de milli içkimiz diyebiliriz. Muhtemelen ayranı da biz bulduk. Kavramları sulandırma konusundaki milli uzmanlığımızı yoğurtta da sergilemiş olmamız muhtemel. Aslında rakı da sulandırılarak içiliyor. Ve son kararım bence ikisi de milli içkilerimizdir. 

Türkiye’de senede 2,6 milyar litre kola tüketiliyor. Bunun yanında bira 1 milyar litre ve ayran sadece 442 milyon litrede kalıyor.

Bu son bilginin yorumunu size bırakıyorum.