Yaşadığı çevre ve bizzat kendisi hakkında gerçek bilgilere sahip olmayan insanlar mutlu gözüken, özgüvenli ve rahat insanlardır. Bunların sesi çok çıkar ve toplumun normları bunları esas alır. Toplumsal bir başarı da böyle bir özgüvene hitap etmekle sağlanır.
Yaşamı anlayacak kapasiteden ve deneyimden yoksun insanların kendilerine güvenleri sağlamdır. Aptalca varsayımlara dayanan bir doğrular sistemi içinde her şeyi açıklayabildiklerini düşünürler.
Gösteri dünyasında hep karşımıza çıkarılan “ünlü” insanların davranışlarına bu gözle bir bakın..
Cebi bir şekilde biraz para görmüş olup, toplum hayatında ve trafikte büyük bir özgüvenle varlıklarını gösterme çabasıyla çırpınan orta sınıf mensuplarını düşünün.. Hele ki bunların “henüz” sınıf atlamış olanlarını düşünün.
Fikirlerini tartışmasız hakikatlermiş gibi burnunuza dayayan ama bunu yaparken doğru dürüst, safsatasız bir cümle bile kurmayı beceremeyen Atatürkçüleri, milliyetçileri, ulusalcıları, anakronik solcuları düşünün.
Küçük sosyal çemberini, sokağını, takıldığı arkadaş çevresini, gettosunu kutsayan; tanımadığı insanlarla medeni ilişkiler kurabilecek donanımdan yoksun ama tanıdığı insanlarla laubali bir ilişkisi olan, bunu ekonomik faaliyetlerine de bulaştırmış ve bununla övünen yurdum esnafını, mahalle ahalisini, apartman sakinini düşünün… Evrenselliğe karşı yerelliği, genel doğrulara karşı özel durumların geçerliliğini savunan bir görüşün kendi içindeki müthiş özgüvenini düşünün.
Cornell Üniversitesinin iki psikologu Justin Kruger ve David Dunning bu olayı akademik bir çalışmaya tarif etmişler. Bunların adıyla anılan bir sendrom. Hipotez 4 tezden oluşuyor:
- Yetkin olmayan insanlar becerilerine aşırı değer biçme eğilimindedirler.
- Yetkin olmayan insanlar diğer insanlardaki sahici beceriyi farkedememektedirler.
- Yetkin olmayan insanlar kendilerindeki yetersizliğin boyutunu görememektedirler.
- Eğer bu yetkin olmayan insanlar becerilerini geliştirmek üzere eğitilirlerse, geçmişteki eksikliklerini farkedip kabul etmektedirler.
Bunu Wikipedi’den aldım. Güzel de bir referans görüş eklemişler:
“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”
Bertrand Russell