Çöp Toplama Hizmeti

Hayır,  .NET framework’ten bahsetmeyeceğim. Konumuz bildiğiniz evsel atıklar..

Gazetede okuduğum bir haberde İsveç’in Avrupa ülkelerinden çöp ithal edeceği yazıyordu. İsveçlilerin o kadar mükemmel bir geri dönüşüm sistemleri var ki toplanan çöplerin yalnızca %1’i çöp toplama alanlarına gidiyor. Geri kalan %99 geri dönüştürülüyor. Geri dönüşüm oranında Avrupa ortalaması ise yalnızca %64!

İsveçliler çöp toplama alanına giden çöpleri de bizim çöplük dediğimiz yerlerde biriktirmiyorlar. Çöp yakma istasyonları kurmuşlar. Çöpten elektrik üretiyorlar. İthalatı da bu yüzden yapacaklar. Bu istasyonlara çok az çöp gittiği için istasyonlar çalışamıyor. Onlar da Romenlerin Bulgarların ve İtalyanların çöpleriyle değirmenlerini döndürecekler.

Bu noktada adamların ne kadar gelişmiş bir toplum ve düzen kurduklarına methiyeler dizip yazıyı bitirsem hiçbir şeyden şüphelenmez, kafanızı sallar geçerdiniz. Bunu çok sık yaptığınız için ülkemiz bir İsveç olamıyor zaten!

Çöplerin %99’unu geri dönüştüren mükemmel sistemin sıradan vatandaşın sıradan yaşamına nasıl bir etkisi var peki? Ütopyada yaşamanın bedeli ne? Yerlere göklere sığdıramadığımız İskandinav sosyal demokrasisi gerçekten bilinçli vatandaşlar sayesinde mi böyle güzel çalışıyor?

Soruların, başta oluşan algıyla tamamen zıt yanıtları var. Bir kere, bu sistemde işi çöpçüler değil çöpü üretenlerin kendileri sırtlanmak zorunda. Çöpçüler ayda 1 ya da 2 kez çöp toplamaya geliyor. Bu süre boyunca çöplerinizi ayırarak biriktirmek zorundasınız. Süt kutusunu atmadan önce yıkamanız gerekiyor. Şişelerin üzerindeki etiketleri sökmeniz de lazım. Kağıtları düz, sert, plastikli ve bunların hiçbirine uymayanlar diye 4 kategoriye ayırmanız ve ayrı biriktirmeniz lazım. Metal atıkları da ayırmanız gerekiyor. Vee çöplerinizi çöp toplama istasyonlarına siz kendiniz götüreceksiniz.

İnsanlar sandığınız gibi, bilinç ve eğitim düzeyleri arttığında (ikisini özellikle ayrı belirtiyorum ben) bu işlerin gönüllüsü olmuyorlar. İsveç’te toplama istasyonlarında yanlış yerlere çöp atanlar büyük sorun oluşturuyorlarmış. Bu yüzden kumbaralar özel olarak tasarlanmışlar ancak bu da sorunu çözmemiş. Ve bunun üzerine kumbaraların başına ücretli görevliler yerleştirilmiş.

Ancak sorun şu ki, onlar da görevlerini doğru yapmadıkları için çöpler hala bir miktar karışık oluyormuş!

İnsanla uğraşmanın sonu budur arkadaşlar. Ekonomik açıdan böyle bir sistemin nasıl felaket bir verimsizlik kaynağı olduğunu söylemeye bile gerek duymuyorum. Atatürk devrimlerini naif, züppece ya da hayalperestçe bulup, İsveç sosyal demokrasisini alkışlamanın bir çelişki olduğuna inanıyorum. Bu yüzden çöplerden söz ettim.

İnsanların eğitim düzeyleri ve yaşam standartları arttığında toplumsal sorunların ortadan kalkmayacağı, insan doğasının değişmeyeceği de aşikar. 4+4+4+4+4 ya da daha güzeli n*4 eğitim sistemi getirsek ve herkesi süper bilinçli ve bilgili yapsak da sorunlarımız çözülmeyecek. Denenmişi orada duruyor işte. Önemli olan bir noktada devletin toplumla ilişkisini sağlıklı kurmak. İster çevrecilik, ister militarizm, ister kıytırık ideolojiler adına olsun, otorite topluma “buyurmaya” başladığında toplum elindeki o en büyük silahı düzene doğrultur: Düzensizlik!!!

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.