Bizim F16’lar üzerine yazdığım yazımda düşürülen uçağımızın intikamını alma planı kurduğumuzu ama bundan vazgeçtiğimizi öğrendiğimdeki düşüncelerimi yazmıştım.
Bakın Rus İzvestia gazetesi nasıl bir haber yapmış:
“Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16 savaş uçakları filosu İncirlik Üssü’nde 5 Temmuz tarihine kadar ‘Suriye’de operasyon başlat’ emri verilmesini bekliyordu. Uçakların motorları ısıtılmış tutuluyordu. Bu kritik durum F-4 keşif uçağı pilotlarının bedenleri bulunana kadar devam etti. Alınan istihbarata göre Ankara Suriye’yi vurma konusunda çok ciddiydi. Türkiye’yi bu kritik adımı atmaya tek bir unsur engelledi. Türk Genelkurmayı’nın, Suriye hava savunma sistemlerinin nelere muktedir olduklarını tam olarak bilmemesi. Sonuç olarak bombardımana başla emri verilmemesi son derece isabetli karar oldu.
Rusya son dönemde Suriye ordusuna yeni model ‘Buk’ uçaksavar füze bataryaları vermişti. F-16 uçakları Suriye semalarında göründükleri an bu sistem tarafından lunaparkta havalı tüfek standındaki ördekler gibi vurulurlardı. Böylece Türkiye, belirsiz şartlarda düşen keşif uçağının intikamını alayım derken, savaş uçağı filosundan olurdu. Sonra Türkiye ile Suriye arasında geri dönüşü olmayan savaşa girilmiş olurdu.”
Ben de tam Ruslar gibi konuşmuşum. Eğer politikacı olsam böyle eleştirilirdim sanırım. E peki o zaman niye bataryaları vurmamışız diye sorduğumda da birileri kollarını sıvar ve pazularını gösterirdi. Ben hain olurdum, biz güçlüyüz diyenler de vatansever. Ne de olsa bu ülkede hatırı sayılır miktarda insan Rusları şu sıralar güney beldelerimizde denize girmekte olan ve Türk erkeğine hayran güzel kızlardan ibaret sanıyor.