Bir önceki yazım kendi yaşam deneyimime dayanan çok net bir kanaatimi yansıtıyordu. Amacım pek de umurumda olmayan bir olay üzerinden polis-trafik ilişkisi üzerine bir şeyler yazmaktı. Ama bu kadar net kanaate sahip olduğum bir konuda daha az örnek verip daha sade bir biçimde derdimi anlatmam gerekirdi diye düşündüm. Şimdi bunu yapıyorum:
Polisle bir sürücü arasındaki bir kuşkulu durumda ben genel olarak polisi haklı bulma eğilimindeyim. Ülkemizdeki polis memurları işlerini çok iyi yapan görevliler olmayabilir ama sürücüler kesinlikle onlardan çok daha tehlikeli ve zararlılar.
Her şey bir yana, benim hayatımı her gün aptallıkları ile tehlikeye atanlar sürücüler, polisler değil. Ben kendimi düzgün bir biçimde ifade ederek, polislerle gerektiğinde her zaman iletişim kurabiliyor, onlardan yardım alabiliyorum. Özellikle daha genç memurların eğitim ve bilinç düzeyi direksiyon başına geçtiğinde kendini kaybeden nice kelli felli magandaya göre çok daha ileri bir düzeyde..
Bu durumda ülkenin polislerini klişe iddialarla suçlayıp yollardaki isimsiz teröristleri mağdur görmek bana aptalca geliyor. Polisler bir suçlama karşısında açığa alınabiliyorlar ama sürücü geçinen gerizekalılar bir kazaya baktıktan 10 dakika sonra o kazanın daha berbatına sebep olabilecek hareketler yapmaya devam ediyorlar..