Küçükandonyadis…

Efsane futbolcu Lefter’i kaybettik.  Top oynadığı yıllara erişmemiş olanlar da bu ordinaryus lakaplı efsaneyi mutlaka bilir bu ülkede.. Ancak ben Lefter’in soy adını herkesin bildiğinden kuşkuluyum. Hatta aa, nasıl oluyor da soy adı Küçükandonyadis olabiliyor bu adamın, acaba Rum muydu? diye düşünenlerin daha da az olduklarından kuşkulanıyorum. Hatta aaa o zamanlar İstanbul’da Rumlar yaşıyormuş, şimdi nereye gittiler acaba? diye sorabilenlerin daha da az olacaklarından ise eminim.

Lefter Rum bir babanın ve Türk bir annenin oğlu. 1925’te doğmuş. Hemen hemen son turfan yani. 50 kez milli formayı giymiş, milli formayla 21 gol atmış, 1954 Dünya Kupası’nda da oynamış ve 2 gol atmış. İlginç olan, 1943’te askere gitmiş ve tam 4 sene askerlik yapmış. 6-7 Eylül olayları sırasında evine saldırılmış, küçük kızları ölümden dönmüş. Kıbrıs çıkarması sırasında onu sokak ortasında tokatlayanların devlet memuru olduklarını Engin Ardıç yazdı.

Merhumun cenazesinin kaldırıldığı Fenerbahçe stadına adını veren Şükrü Saraçoğlu kim peki, biliyor musunuz? Mübadele komisyonuna başkanlık yapmış, Varlık Vergisi’nin uygulayıcısı olmuş bir Hitler hayranı içişleri bakanı! Bu kadarına ironi de denmez, kara mizah da! Toplumların futbolla ilişkisini az çok bilirsiniz. İnsanları bir çeşit uyutma yöntemidir. 60 darbesi yapıldıktan hemen sonra her birinin formasında Cemal Gürsel’in adının bir harfi yazılı olan formalarla sahaya çıkmış takımların fotoğraflarını gözlerimle görmüştüm. İşin içine faşizmle aptallaştırılmış bireyler girince futbol sevgisi bile para etmiyor demek ki.

Bana ilginç gelen ne biliyor musunuz? Türk ya da müslüman olmadan da bu ülkenin vatandaşı olunabileceğini hatta pek çok sıradan vatandaştan çok daha büyük hizmetler yapmış bir vatandaş olunabileceğini, kültürel olarak bozkırlaştırılmamış eski Türkiye’nin böyle zenginlikleri olduğunu görmek için iyi bir başlangıç noktası değil miydi Lefter?

Sosyal medyaya bu yüzden takmış durumdayım. Düşük zekanın tüm asap bozucu hamasi milliyetçi örnekleri orada sırıtırken rahmetli Lefter’e methiyeler alt alta sıralanıyor. Bilgiye bu kadar ayrıntılı bir biçimde erişebilecekleri bir ortamda bile bilgisizlik üzerine kurulu martavalları utanmadan sıralayabiliyor bu insanlar…

Oysa aaa, İstanbul’da balıkçılık eden Rum’lar varmış, soyisimleri bile başkaymış deyu bir başlasalar düşünmeye, belki de içlerinden düşünmekten zevk alanlar bile çıkacak, o entelektüel çaba kim bilir nerelere varacak?!

Küçükandonyadis…” üzerine bir düşünce

  1. Geri bildirim: Selim's space

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.