Sene 2012 olacak neredeyse..
Cahil Araplar bile özgürlük diye birşey olduğunu ve bunun kafada başladığını keşfetmeye başladılar.
Bizim askerler değişiyorlar.. Devlet de yavaştan değişiyor. İçinde insanların olduğu şeyler kolay değişmez. Ama oluyor bir şeyler. İyiye gidiyoruz… Geçen bir üniversitenin açılışına gelen bir hükümet yetkilisine şu geri zekalılar gibi heceleye heceleye slogan okuyan dinozor muhalif öğrenci figürlerinin saldırmaya çalıştıklarını görünce birden aklıma geldi. Sahi ya dedim, bir muhalif solcu öğrenci kitlemiz vardı bizim.. Onlar ne oluyorlar acaba?
Görünen o ki hükumet yetkililerine yumurta atma seviyesinde takılıyorlar. Değişime askerlerden bile daha iyi direniyorlar.. Dünyalılaşmanın bizi meslek sahibi olmak üzerinden sokacağı o acımasız yarışa hazırlanmalarını dilerdim ama büyük şehirde üniversite okumuş herkes gibi, politize Türk üniversite gençliğinin seviyesini iyi bildiğim için bunun olamayacağını biliyor ve sadece gülümsüyorum.
Yaklaşık bir sene önce bir yerde yazdığım bir yazıyı alıntılıyor ve bitiriyorum:
Öğrenci “protestoları”. Muhalif gençlik, öyle mi?
“Peki, siz bu pek muhalif öğrencilerin hiç postala muhalefet ettiğini gördünüz mü?
Seçilmişlere yumurta atmayı bilenlerin, bu ülkedeki gerçek iktidar odaklarının üniformalarını pislettiklerine şahit oldunuz mu?”(*)
Darbe planlarında öğrenciler bir butona basılarak harekete geçirilecek iradesiz kalabalıklar olarak görülmüyor mu?
Ordu göreve pankartlarının altında yürüyen, Atatürk mozolesine çelenk koyan, kendisi gibi düşünmeyenlerin ezilmesini alkışlayan, dünyalı olmaktan korkan beceriksiz kara kalabalıklar üniversiteli olunca mı “muhalif” ve “sol” sayılacaklar..
Yalaaaannnn…
Bu ülkedeki pek çok şey gibi “solcu” “muhalif” üniversite gençliği de koca bir yalan..
(*) Emre Aköz, 11.12.10