“Muhalif” Gazeteciler

Ben karikatürü çok severdim.

Özünde, muhalif olmaya bir yatkınlığım var. Fikirlerini paylaşmıyor olsam da bir güç karşısında eleştiri yapabilen insanlara bir sempatim var.

Mizah dergilerini de severdim.

Ta ki düzenimizin dekoru o dandik sahnenin üzerine yıkılıncaya kadar. Muhalif sandıklarımızın “devlet” denen şeyin, “düzen” denen şeyin kuklası olduklarını anlayıncaya kadar..

Orduyu, devlet eliyle kurulan adaletsiz düzeni, tarih diye bize anlatılan palavraları hiç sorgulamamış zavallı tiplerin toplumu ve onun değerlerini üst perdeden eleştirmesi artık tahammül edemediğim bir şey.

Kemalizm söz konusu olduğunda devrim muhafızına dönüşen, ortada sorgulanacak bir şeyler olduğunun bile farkında olmayan hamburger çocuğu asker tipler,  prezervatif avizeli, allah yok din yalan hattlı cami karikatürleri çizip başlarını belaya soktuklarında özgürlük savaşçısı/kullanıcısı aydınlar olarak ayılıp bayılmaya başlıyorlar ya, midem bulanıyor…

İktidarı illegal güç odaklarının çıkarı için yıpratmayı kendilerine vazife bellemiş, cemaate karşı gerilla savaşı veren kuvai milliye bozuntusu faşist bozuntuları solcu muhalif gazeteci muamelesi görüyorlar ya, yuh diyorum..

Neredeyse heykelini dikecekleri bir Nedim Şener var ya. Zamanında Kemal Kılıçdaroğlu buna mizansen haber yapma görevi vermiş. Ahmet Kekeç’ten alıntılayalım:

“Başkan (yani Kemal Kılıçdaroğlu) gazeteciye buyuruyor, “Restorana müşteri kılığında bir bayan ve erkek muhabir gönderin…”

Kılıçdaroğlu, gazeteciden (yani Nedim Şener’den) mizansen haber istiyor.

Ne olacak?

Müşteri kılığındaki gazeteciler önceden belirlenmiş mekana gidecekler, uygunsuz bir görüntü verecekler, muhtemelen restoran sahibinin yahut diğer müşterilerin uyarısıyla karşılaşacaklar, uyarıyı alan gazeteciler (mutlaka) tepki gösterip“burası laik cumhuriyetin bir restoranı, istediğimiz gibi davranırız”diyecekler, arbede çıkacak, birileri tartaklanacak, olay büyüyüp medyanın bir numaralı gündem maddesi haline gelecek, bir sürü makale yazılacak, bir sürü televizyon programı yapılacak, eski İmam Hatip mezunları durumdan vazife çıkarıp“şortlu kız” kıvamında “acıklı yazılar” döktürecek, hükümetin gizli gündemi bulunduğu tezi bir kez daha masaya yatırılacak, Genelkurmay’ın “irtica.org” adlı haber sitesi mevzuya takla attırıp yepyeni eklentilerle yepyeni haberler hazırlayıp gazetelere servis edecek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bütün bu “servis bilgilerini” ve “çıktı haberleri” alıp iddianamesine koyacak…

Bunlar olacaktı…

Nerden mi biliyorum?

Bunlar hep oluyordu… Cumhuriyet tarihi boyunca olageldi…”

Bu planı çok çocukça buluyorsanız Türkiye’nin yakın tarihine bakın. Adamlar yalan haberlerle darbeler yaptılar, partiler kapattılar, insanların onurlarıyla oynadılar.

Onların pek çoğu anchorman, aydın, muhalif gazeteci falan filandı…

İsrail dışişleri bakanı olan o manyak adam dün televizyonda “Türkiye’de İran’dan bile çok gazeteci hapiste” diyordu. Aha işte. Kimin türküsünü kim nerede söylüyor kendiniz görün…

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.