Gagarin ve Menderes

Altmışlı yılların başında Sovyetler ve ABD iki ayrı dünyanın iki ayrı hegemon devleti gibi davranıyordu ve giderek sertleştirdikleri soğuk-savaş, bu iki devleti ve onlara dayanan silah, demir-çelik, petro-kimya gibi geleneksel sektörleri ayakta tutuyordu.

ABD’nin ve Sovyetlerin arkasına dizilen irili-ufaklı ulus-devletler ve buralarda silaha, demir-çeliğe, petrole dayanan sanayilerin merkezlerinden bayilik kapmış ve sırtlarını devlete dayamış haramiler, hem bu ‘soğuk’ itiş-kakışı ellerini ovuşturarak seyrediyor hem de bugünlere kadar gelecek imparatorluklarının tuğlalarını üst üste koyuyorlardı.

Sovyetler için insan değil, ABD ile yapılan yarışta, bir adım öne çıkmak daha önemliydi. Bunun için, bütün kaynaklarını silahlanmaya ayırırken, Gagarin’i uzaya, daha önce yolladıkları 20’si ölen 48 köpekten pek farklı saymayarak, yolluyorlardı. Çünkü ABD’de ve ABD’yi takip eden azgelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ‘sosyalist’ Sovyetlerde de devlet insandan daha önemliydi. Amerikan devleti de bunu göstermek ve soğuk savaşı hızlandırarak sürdürmek için 1963’de kendi başkanını öldürecekti. Ama tam o yıllarda Türkiye’de de askerler seçimle işbaşına gelmiş Başbakan’ı asıyorlardı. Askerlerin darbeyle iktidarı ele geçirmeleri ve Başbakan’ı asmalarının arkasındaki ekonomik gerekçe, yukarıda sıraladığımız sektörlere dayalı askeri-sanayi kompleksin Türkiye’deki temsilcilerinin konumlarını tekelleştirmek ve büyümelerini kesintisiz kılmak içindi.

1950’de Demokrat Parti iktidara geldiğinde, Türkiye’de askere ve devletin tek partisine bağlı ‘modernleşmeden çıkılarak’ toplum merkezli-aşağıdan- bir demokratikleşmenin yolu açılıyor gibi oldu. Ancak bu yol, Sovyetler, ABD ile yarışmak için yoksul köylü çocuğu Gagarin’i metal bir tabuta koyup uzaya yollamadan yaklaşık bir yıl ve Amerikan devleti soğuk savaşı sertleştirip askeri-sanayi kompleksi öne çıkarmak için Başkan Kennedy’i öldürmeden yaklaşık üç yıl önce askeri-sanayi kompleksin Türkiye’deki bayileri tarafından kesildi. Bundan sonra siyasetin ve o siyaseti belirleyen ekonominin hikâyesi malumunuz.

Bugün WikiLeaks belgelerinde, ABD’li diplomatları ve ABD’yi soğuk savaş dönemindeki ABD zannedip CHP-MHP iktidarı isteyenler ve eski düzenleri sürsün diye hükümeti IMF ile anlaşmaya zorlayanlar, Gagarin’i uzaya yollayan tabut kapsülle, Başbakan Menderes’i asan ipin aynı siyasi fabrikadan çıktığını ama bu fabrikanın da çoktan yerle bir olduğunu biliyorlar mı acaba… Ama bu kesimlerin o ‘eski günleri’ aramalarına da hak vermek gerek.

(Cemil Ertem)

 

Düşüncelerinizi yazın...

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.