Birkaç ay önce bir köyde gezerken sokakta bir duvarda, askere gidecek gençler tarafından yazıldığı belli bir yazı okumuştum:
"Vatan bize emanet; siz ayakkabılarla yatın"
Birkaç gündür kamuoyumuzu meşgul eden şu "kağıt parçası" olayı aklıma kaçınılmaz olarak bu duvar yazısını getirdi. Genelkurmay, kendisiyle aynı katta görev yapan birilerinin son derece provokatif, suç unsuru içeren, görev tanımı dışında ve halkının önemli bir kısmını düşman gören bir harekata girişmiş olduğunu, hem de ortada belgesi olduğu halde bilemiyor. Belgeye kağıt parçası diyor, ortaya çıkaranlara dava açıyor. Onların ayakçıları da sağa sola sataşıyorlar..
Oysa 3-4 ay gibi bir süre sonra belgenin aslı ortaya çıkıyor, hem de başta bildiğimizden de daha vahim iddialarla.. İrticayla mücadele eylem planının içeriğini şimdilik göz ardı edelim. Çok parlak olmayan bir zeka tarafından görev yerine gelsin diye hazırlanmış klasik bir askeri rapor işte..
Kendileriyle aynı katta görev yapan adamların yaptıkları pislikleri askeri savcılıklarının araştırmalarının sonucunda bulamayıp ortada öylece duran bir belgeye kağıt parçası diyebilen bir genelkurmay, 4 ay sonrasını görmekten aciz bir kurmay irade, 800 küsur bin kilometrekarelik bir ülkenin sınırlarını nasıl koruyacak?
Biliyorsunuz bir ara da BBG evi demişlerdi yurt dışındaki terörist kamplarına. Dağlıca ve Aktütün saldırıları ondan sonra oldu. Onu geçtik. Kendisiyle aynı binada çalışan bir albayın yazdığı belgenin gerçek olup olmadığını bilmeyen bir yönetim koca bir orduyu sizce nasıl yönetiyordur? Bu ordunun içinde kaç çeşit cunta vardır? Bu adamlar sınırları nasıl koruyordur sizce? Askeri techizat ve silah alım ihaleleri nasıl yapılıyordur?
Askerler kış ortasında yaz ayındayız deseler, sıcaklar bunaltıyor diye manşet atacak gazeteciler mi bunları sizin, bizim adımıza soracaklardı bu güne kadar? Bu adamların yönettiği bir ordu ile aldığımız risk ve sorun çözme yeteneksizliği ve verimsizlik gözlerimizi kapatıp yok diye düşünsek de ortadan kaybolacak bir şey değil. Hükümeti sevmediğiniz için onun alternatifi olarak orduyu destekleyen tiplerdenseniz bunu düşünün: Bu verimsizlik ve güvenlik zaafı bu ülkede yaşayan herkesi tehdit ediyor..
Bu adamlara birinin asli işlerini adam gibi yapmaları gerektiğini öğretmesi gerek.. Şunu unutmayın, tüm bunları; "böyle bir belge kesinlikle yok, bunu uyduranları yakalayın" dedikleri bir belgenin aslı ortaya çıktıktan sonra yazıyorum. Vatanlarını o kadar çok seviyorlarsa, işlerini evrensel standartlarda yapmaya çalışmalılar. Toplumu, siyaseti, ekonomiyi yönlendirmek askerlerin işi değildir. Onlar bunu yapmaya çalışırlarsa işte böyle kendi binalarında olup bitenden habersiz hale gelirler. Siz de ayakkabılarınızla yatmak zorunda kalırsınız..